15.04.2013 00:00
dün bir insan gördüm
sanskritçe’deki ‘kala’
kelimesi iki anlama gelir. zaman ve ölüm.
insan ölmekten korkar ve
ölüm hayatın sona ermesi olarak görülür. ölümden korkmak bir eylemsizlik durumu
oluyor. dur ve ölümden kork ve ölene kadar kork ve öl. öteki yol. ölümü unut.
hayatta olduğunu unut. kendiliğinden olmaya devam et. tercih senin.
balıklara yüzme
öğretilmez. balık, yüzer. insan kendi hâlinde hakikati bulur. gerekli olan tek
şey yalın olmaktır. karmaşıklıklardan vazgeç. gereksiz zihin oyunlarından
vazgeç. sessiz ve sakin ol. dur. aradığın şey varlığının özünde /orada duruyor
seni bekliyor ve sen o’nu istemiyorsun/hazır değilsin/ istediğini sanıyorsun/
değil.
zihin gürültü yapar.
başkalarından duyduklarını sana tekrarlar. ve zihin gürültüsü nedeni ile o’nu
duyamazsın.
işitmen gerekeni
işitmiyorsun.
insanlık yanlış yolda
ilerliyor. the yol insanın kendini kaybettiği yoldur. dün kendini kaybetmemiş
bir insan gördüm. bana insanlığı hatırlattı.
mevlana: ‘suçun ispatı
için birçok şahidin gerekli olduğu bir mahkemede, davacı, belirli bir suça
ilişkin olarak tanıklık yapmak üzere birkaç sufi getirdi. fakat yargıç, bin
sufinin biriyle aynı olduğunu, dolayısıyla davacının sadece bir şahit
getirdiğini söyleyerek ifadeyi reddetti’.
bir sufi ya da pek çok
sufi fark etmez çünkü bir sufi ne söylerse bütün sufiler aynısını
söyleyeceklerdir. o yüzden on bin sufi de getirsen sadece bir tane eder.
ya şimdi?
gürültülü bir çağda hakikati
bulmak yalnızca sadeleşmekle mümkündür. etrafı yarmak/ putları kırmak/ evrensel
kelimesini kullanarak süsledikleri saçmalıklardan vazgeçmek/ uyuşturucu
enformasyonu reddetmek/ türev olan her şeyi terk etmek ve sakinleşmek.
zor bir devrede
sadeleşmek daha zor olmalı. dün ile karşılaştırıldığında bugün daha çetin bir
zaman dilimidir.
dün ile bugün arasındaki
ilişki ise iki yönlüdür. karşılaştırmak riskli.
gerçek hoca hep bar.
yüklerden kurtaran/ kısa yolu gösteren ve hayatı zevkli hâle getiren gerçek hocadır.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder