ne olacak sorusu anlamsızdır

 21.06.2013 00:00

takılma.
 
batı, sorun hakkında düşünenlerin yaşadığı coğrafyadır. kültürel coğrafya. sorun nedir/ kökeni nedir/ çözülebilir mi/ nasıl çözülür?
 
batı yaklaşımı. çocukluğa gider. kökene bakar. geriye doğru gider. altı yaşında iken bir şey olmuştur. o, bulunur. 
 
insan aklı, tarihi yeniden inşaa eder. yeniden kurar. geçmiş gerçekleşmiştir. olan şeyler olmuştur. geçmişe dönmek imkânsızdır. insan aklı, imkânsızı yapmak ister. geçmişe gitmen imkânsızdır. geçmişi yeniden düzenleyemezsin. insan, geçmişe gidemediğinden acı çeker. düzeltmek ister. yapamaz. silmek imkânsızdır. geçmiş ile ilgili olarak yapılacak hiçbir şey yoktur. 
 
bir de gelecek diye bir şey var. gelecek olmamış olandır. gelmemiştir. belirsizdir. onu kuramazsın. gelecek kurgulanmadan kalır. gelecek açık kalır.
 
gelecek potansiyeldir. geçmiş geçmişti. gelecek ile geçmiş arasında şimdiki zaman vardır. insan, şimdiki zamandadır. soru şudur: şimdiki zamanı ne yapmak gerekir? 
 
şimdiki zamanı geriye ya da ileriye bakarak harcama. harcarsan şimdiki zamanı kaybetmiş olursun. insanlar vardır. takılmışlardır. geçmişe ya da geleceğe. ve şimdiki zamanı yitirirler. geçmişi düzeltmek veya geleceği kurmak için düşünürler. endişe ederler. farkında olmadıkları şey, şimdiyi boş yere harcıyor olduklarıdır. 
 
ne kötü.
 
geçmişin bittiğini kabul et. onayla. ve gelecek henüz gelmedi. nasıl hazırlık yapabilirsin ki gelecek için? belirsizdir. gelecek gelsin bakarız. ne zaman olursa göreceğiz. şu ânda gelecek için bir şey yapılamaz. bir hazırlık yapmak için şimdiyi kaybetme. 
 
batılı, problemlere bakar. problemi çözmeye çabalar. batılı problemleri ciddiye alır. 
 
bir de doğu diye bir şey var. doğulu, doğu'da yaşayan. tanımlama, geçicidir. sahici değildir. 
 
doğulunun bakış açısı, batılınınkinden tamamen farklı. doğulu der ki, hiçbir problem ciddi değildir.
 
ne olacak sorusu, anlamsızdır. bir şey olmayacak. sakin ol. endişe etme. hiçbir problemin olmadığını varsaymak problemi büyük ölçüde çözmek demektir. doğulu sorunu ciddiye almayarak büyük ölçüde çözülmüş sayılır. sorunla ilgili görüşün değişir. doğulu'ya göre problemin problem olmasının nedeni senin problemle özdeşleşmiş olmandır. problemin varlığının, burada, bir önemi yoktur. sen problemle özdeşleşmişindir. gerçek problem işte budur. 
 
öfkelisin. bir psikanaliste gidersen sana diyecektir ki, geçmişe git, kızgınlığın kökenini bul, ne zaman ortaya çıktı ve neden çıktı, ne oldu, tüm bunları bulmalıyız. ve hepsini çöpe atmalıyız, geçmişini tamamen temizlemeliyiz.
 
doğulu'ya gidersen, bir mistiğe gidersen, şunu söyler, sen kızgın olduğunu düşünüyorsun, kendi kendini kandırmışın, kızgınlık kavramı ile kendini özdeşleştirmişsin, yanlışlık burada, bir daha öfkelenirsen, kendini izle, sadece bir tanık ol, kızgınlığına dışarıdan bak, kızgınlıkla özdeşleşme, ben kızgınım, deme, kendini izle sadece, kendine sanki başkasına bakıyormuş gibi bak, mutlaka bir şey göreceksin. 
 
bilinçli ol. kızgınlık seni sardığında sadece izle ve tetikte ol ve sakın kızgınlıkla özdeşleşme, kendini teslim etme, alet olma.
 
bir kez öğrendin mi? paçayı kurtardın demektir. o zaman bir sürü probleme sahip olmak sorun olmaktan çıkar. çünkü, öğrendiğin şey, tüm problemlerin çözümü için geçerlidir. zihnin tuzaklarına karşı ne yapacağını öğrendin. problem ne olursa olsun, aynı yöntemle çözeceksin.
 
ismet özel'in buyurduğu gibi, her insan insanlık tarihinin bir tanığıdır. biz, sen ve ben, birer tanığız. tanık sandalyesindeyiz. izliyoruz olayları. yalnızca dikkatli ol. uyanık ol. uyuma. uyuşturucu kullanma. 
 
coğrafya aynı kalır. orada durur. 
 
kafanda coğrafya yok. kafandaki neden orada dursun ki? geçmişe dönemezsin. on sene önce kızgınlık ortaya çıktı ve sen o kızgınlıkla özdeşleştin, takıldın kaldın. tam şimdi, şu ân ondan ayrılabilirsin. özdeşleşmekten kurtul.
 
bir kere yap. bir kere kendin için bir iyilik yap. 
 
görüşürüz.