13.06.2012 00:07
“biz türkiye’de yaşayan
insanlar olarak öyle yalan yanlış şeylere inandırılmış, öyle kabul edilemez
şeyleri kabul etmişiz ki, insanlara kendileri hakkında ya da birlikte
yaşadıkları insanlar hakkında ne söylersen söyle, söylediğin şeyler asla
mantıklı gelmez”. ismet özel.
sosyal medya, iki şeye karşı. bir:
sosyal olana. iki: medyaya.
sosyal olan nedir? herşey. toplum,
politika, aile, mahalle. sosyal medya, klasik olan bu kurumların karşısında. ve
parçalıyor.
bir: napolyon’un keşfi olan bugünkü/
modern aile kurumu’nu sosyal medya yıkıyor. iki: arap baharında sosyal medyanın
rolü bir araç olarak ortaya çıkıyor.
ya medyanın geleceği? medyanın bir
geleceği yok. bugünkü gazete ve televizyon, tv, yok oluyor. sosyal medya,
medya’nın yerini alıyor.
kitap, tv ve sosyal medya. klasik kitap
okuru artık yok. yerinetv geçti. tv’nin yerine sosyal medya geçiyor.
kitabın sonu geldi mi? hayır. tv’nin
sonu gelecek mi? o da hayır? çünkü, son denilebilecek bir şey kalmadı. artık,
son yok.
sosyal medya, sonu olmayan araçlardan
en yeni olanı. hızla yayılıyor.
öyle bir teknoloji ki kendi kendini
oluşturuyor, yönetiyor ve kuruyor. bir müdür yok. kendi kendini yönetiyor.
nereye kadar?
leibniz’in sorduğu sorunun tam tersi:
“bir şeyler olması gerekirken neden hiçbir şey olmuyor?”
ekran, daima açık ve bir şeylerin
olması bekleniyor. sosyal medya kullanıcı yeni bir sınıf üyesi, beklenti
sınıfının üyesi.
varlık yok hiçlik var.
macedoniofernandez: “hiçlik de dahil
olmak üzere hiçlik konusunda, yalnızca hiçlik konusunda ama tamamiyle değil her
şey araştırılabilir. hiçlik konusunda daha ileri gidilerek hiçliğin sahip
olduğu pek çok ince ayrıntıya kadar gidilebilir”.
herkesin herkes olabildiği kimlik
değiştirebildiği bir boyut. bir paradoks var: bazı kavimlerin ana dilde konuşma
haklarını aradığı zaman dilimi ile aynılık.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder