Mesele, kendi sesini, kendi havanı kolayca bulmak…
Gelecek krizin önlenmesine ilişkin sorular sorulabilir. Birden çok. Bir tane: Sermaye hareketlerine ilişkin bir düzenleme yapılmalı mı?
Imf iktisatçısı Blanchard’ın önerisi şudur: ‘Bütçe açıklarını kapatın. Kriz devresinde kamu harcamalarını yükseltmenin yolu budur’.
1980’li yıllarda başlayan liberal devre, 2008 krizi ile sona erdi. Blanchard’ın önerisinin anlamı bu olmalı. Bağımsız ya da bağımlı ekonomilerin hükümetleri belli ölçüde iktisat siyaseti uygulamak imkânı elde ediyorlar. Keynes, ‘hükümet müdahalesi’ anlamına gelmektedir.
Borges, Buenos Aires’li hikaye yazarı. Borges, cenneti bir kütüphane olarak hayal etti.
Imf’nin büyük amacı şu: ‘Bağımlı ülkelerin borçlarını ödemelerine yardımcı olmak’.
Bağımlı ülkeler, borçlu ülkeler. Bağımlı ülkelerin borçlarını güvenli bir şekilde ödemeleri, Imf’nin büyük görevi oluyor. Imf, Amerika’ya iktisat siyaseti önermedi.
Globalleşme sürecini destekleyen liberalizm, doktrini sermaye hareketlerinin tam olarak serbest olduğu bir dûnyanın cennet olacağını iddia ediyor.
2008 krizinin gösterdiği şudur: ‘Herşey kendi halinde işlemeye bırakıldığında dûnya iktisat krizi kaçınılmazdır’. Blanchard’ın yayınladığı ‘Sermaye Girişleri: Kontrolün Rolü’ başlıklı çalışma bir yenilik önerisi görülmeli.
Imf’nin kuruluşundaki tartışmada Keynes’in önerisi, sermaye hareketlerinin mutlak anlamda denetlenmesi idi.
Keynes, geri geliyor.
13 Nisan 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder