İletişim halinde olanlar aynı şekilde düşünür


‘nitekim su da akarken duvarlarda yarıklar bırakır’.

fuzûli

İnsanı yöneten büyük ölçüde bir duygu: Korku. Bilgi değil. Korku doğal olarak var. İlk günden beri. Mekân ve zaman dilimi değişebilir, korku duruyor. İlişki belirliyor.

Camus: “Her toplum aristokrasi temeline dayanır, çünkü gerçek aristokrasi, kendine karşı buyurucu bir tavır içindedir ve bu buyurucu tavır olmazsa her toplum ölür”.

Kölelik, korkudan kurtulmak için çıkış olarak görüldü.

Gazete haberine göre, Türkiye’de milyoner sayısı, Ocak ayında 28 bin kişi iken, Şubat ayında 29 bine ulaştı.29 bin kişinin bankadaki toplam parasının değeri ise 8,7 milyar lira. Haber, Bddk verisini kullanıyor. Yıl, 2010.
Para olayını bir sembol olarak görmeli. Toplumsal olayların işleme mekanizmasında kullanılan bir gösterge. O kadar. Paranın kendisinde ayrı bir anlam yok. Parayı bir dil olayı olarak tasavvur etmek iş kolaylaştırıcı bir hareket. Borges, her toplumun hakettiği dile sahip olduğu hipotezini ileri sürüyor.

Soru şudur: İnsanların elde ettikleri gelir hakettikleri gelir kadar mı? Dûnyanın birçok ülkesinde, tamamına yakını olabilir, insanların tamamına yakını hak ettikleri geliri elde edemez. Elde edilen, çok daha azı ya da çok daha fazlası oluyor. Neden, kapitalizmin varlığıdır ve sistemin işleme yasalarıdır.

Gerçekte neler olup bitiyor? İki kere iki ,sosyal alanda, dört etmez. Beşyüz yıldan beri işlemekte olan kapitalizmin yasalarına dair abc bilinmiyor. Bilenlerin sayısı küçük.

İnsan, iletişim halinde değildir. Çoğunlukla. Bilgi bir nesne olarak insanların ayrılmasına, çatışmasına, sayısallaşmasına,  neden oluyor. Kurtarmıyor, öldürüyor. Yeni zamanlarda.

Teorisizlik, kafa karışıklığı yaratır.

Yalnızca düşünenler iletişim halinde olur.

21 Nisan 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder