cağaloğlu’nda dindar bir adam devlete olan borcunu nasıl ödedi?


 29.07.2012 00:04

 “çürüyen müesseseler kendi oylarıyla tasfiye değil, ıslah bile edilemezler”. dr.nurettin topçu

emine, ece ayhan’ın taktığı ad, sevgi özdamar, eminine, ismini tırnak içinde isminin başında
tutuyor. ‘emine’ sevgi özdamar’ın, ykb yayını kitabı, gültekin emre, yayına hazırlamış, kitabın kapağında
olağanüstü bir ece ayhan resmi var ve the resim, türkiya’nın iktisadi sosyal düzeni, türklerde edebiyat ve şiir hayatı ile ahlâk ilişkisine dair ilişkileri anlatan bir model olarak kurgulanmış. ruh var, hissettiriyor. türklerin politika ile ne işi olabilir? bağ, bahçe, toprak verimli, beklenen yağmurların
yağması iyi haber, sahilde, kum, güneş, sessizlik, taban fiyatlarına dair açıklamalar yeterli, gıda fiyatlarının anadolu’da izlediği uzun devreli iniş ve çıkış eğilimi politikadan bağımsızdır.
95 yaşındaki dedem, sokma eve şu gavur gazetelerini eve /bunların olduğu evde namaz
olmaz, derdi. eksik olan ahlakçılıktır. ‘emine’ sevgi özdamar: “ece’nin kütüphanesi yoktu. kitapları bir çantayla eve getirir, aynı anda biraz ondan biraz ondan karıştırarak okur, bitirir, gene çantaya doldurup götürürdü. kitapları evden uzaklaştırırdı. ‘bazıları sıkılıyorum, der, ben hiç sıkılmam, alırım elime bir
k tap, okurum’, derdi. ece, james baldwin’i severdi. bir cümle söylerdi sık sık: ‘iki kaşık gibi iç içe uyudular’. kavafis’i, seferis’i, faulkner’i çok severdi. çok sık seferis’ten, kavafis’ten anneleriyle oturan şairlerden söz açardı. bir de istanbul cağaloğlu’nda dindar bir adamı tanımış, onun namusundan da çok sık söz ederdi. o adamın devlete yüz lira borcu kalmış, o fark etmiş devlet fark etmemiş, devlet istemiyor
borcu, gitmiş adam yüz liralık pul almış, pulları yırtmış. borcunu devlete böyle ödemiş. ece, fatih sultan mehmet’in bir dergiden kestiği güllü resmine sık sık bakar, bıyık altından hınzırca gülümserdi. ayrıca ahmet hamdi tanpınar’ın bir romanındaki bir figürü için yazdığı ‘yalnızlığın terbiye ettiği adamdı’ cümlesini çok severek tekrarlardı, bir de ‘maveraünnehir nereye dökülür?’ü”.
devir değişir. devir değişikliği, namussuz olmak için gerekçe değildir.


selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder