15.10.2012 00:28
“yaşasın geometri/
yaşasın müzikçe dinlenilmek fıtratı/ insanın canı sıkılmadı/ kaysı ekti
ve yedi/ sonra tuvaletlere emredildiği gibi girdi”. cihat duman
enis batur, eb, iyi
yazar iyi insan mı, sorusunu soruyor. yanıtlandıramıyor/
yanıtlandırmıyor. eb, nietzsche okumasına inanmadı. eb’nin inandığı
bir şey var mı? şaşırtıcı bir şey. bazı varlıklar hiçbir varlığın varlığına
inanmıyorlar. yalnızca takıntıları var. hiç dinmeyen bir takıntılılık
durumu. kendine takıntılık, mülkiyet takıntısı, bir başkasına
takılmak, madde takıntısı ve korku. tanıdığım bir çok kalmaktan
korkuyor. materyalizmin en tehlikelisi.
hürmeti kaybetmekten
korkan yok. zarafet konusunda bir endişe yok. adaletsizlik
sorun değil! haksızlığa uğrayanlar için bir müdahale fikri yok.
adam şöyle söyledi:
beni ve ailemi ilgilendirmeyen bir olay ile ilgili değilim. bu adam,
yaşıyor. namuslu ve şerefli olduğuna inanıyor.
kötü yemek, mideyi
bozuyor. beden, doğal olmayan besin nedeni ile hasta olabiliyor.
kötü metin okunduğunda, kafa karışıyor. fikirsizlik ve bazı
hastalıklar oluşuyor.
eb: “neresinden
bakılsa, ‘bilgi’ler sanı. bir insanı tanımak mümkün müdür, ben doğmadan ölmüş
birilerini nereden tanıyacaktım? kaçınamamışım işte: birilerini sevmiş,
ötekileri sevememişim. sevmem birilerini ‘iyi’, sevmemem ‘kötü’
kılmıyor. ‘iyi’ bellediklerim ‘kötü’, ‘kötü’ bellediklerim ‘iyi’ insanlar
olabiliyor, yolda bunu öğrendim”. eb, zor durumda.
teorisiz olmak/ kalmak
zor durum. eb’nin insan doğası üzerine herhangi bir teorisi yok,
herhangi bir teori kullanmıyor. yalnızca tarihini/ tarihte
karşılaştıklarından yola çıkıyor.
eb, şaşırtıyor. bir
tür bencillik. başkasını/ teorisyeni/ prensip sahibi yok saymak. onlar,
yok! yengeç burcu olmak. eb, tipik bir yengeç. takıntılı, teorisiz ve
biriktiren. evrenin gerçeğini toz zerresinde aramakta sorun yok.
sorun, hangi tozun esas alınacağı. istatistik. kendine iyi tipi
yaygın tiptir. mesela, kendine müslüman! en olmayacak şeyin en yaygın
olması nedir? kierkegaard: “mizah ironinin zıttıdır. bu nedenle her
ikisi tek bireyde birleşebilirler. her ikisi de kişinin dünya ile
geçinememesine bağlıdır.
bu dünya ile
geçinememe ilk olarak kişinin dünyaya önem vermemesiyle mizah mizah
yoluyla, sonra da kişinin aksine dünyayı etkilemeye çalışması, ancak aynı
nedenle dünya tarafından hor görülmesiyle hafifletilebilir. bunlar
bir gelgitin (dalga hareketinin) iki ucudur. mizahçı, dünyanın onunla alay
ettiği ânı hissettiği gibi, yaşamla mücadelesinde yenilen de bunu
hisseder ve kafasını kaldırıp yenilgisine gülümser (tıpkı faust’un dünyayı
anlamadığı zamanda, kendisini anlamayan dünyaya gülümsemesi gibi)”.
selâm
ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder