05.07.2012 00:31
“sonuçta hayata yönelik olası olası tutumlar
tutarlı değildir ve bunlardan dolayı onların mücadeleleri nihai bir sonuca yol
açamaz”. weber.
roman okumak gereksiz. gazetete
haberleri daha çok roman. kimsenin roman yazabildiği yok. ilber ortaylı’nın
uzun 19.yüzyılı sona erdi. hobsbawn’ın uçlar çağını yaşıyor insanlık.
adı globalleşme olan süreç
uçlaştırıyor. iki şey arasındaki açık artıyor. zengin artık daha çok zengin,
fakir daha çok fakir. çin’de günde 12 saat çalışan bir işçi ayda seksen dolar
kazanıyor. akıllı daha çok akıllı, aptal daha çok aptal. bir yanda sade/bilge
insanlar, diğer yanda internet çöplüğünde yalan yanlış şeyleri bilgi sanan
mağdurlar.
insanlık her şeyin uçlaştığı bir zaman
diliminde. kopuşlar var olacaktır.
eskiden gurbet bir problemdi. insanlar
arasına mesafe girerdi. İnsanlar araya neyin girdiğini bilirlerdi. özlerlerdi.
ama hasta olmazlardı.
şimdi büyük problem unutmak/ yok
saymaktır. internet ile büyüyen bir kuşak birbirini ignore etmeyi/ yok
saymayı bir ahlâk üslubu olarak kullanıyor. amerikanca’daki unut kelimesi,
forget it, artık her dilde. unut ve unutuluyor.
heidegger, varlık ve zaman, isimli yapıtında,
insanların diğer varlıklardan kendi varoluşunu sorgulama yetisi ile
farklılaştığını söyler.
bugün, şimdi, insan kendi varoluşunu
sorgulama yetisini yitirmeye başladı. insan, dönüşüyor. geri dönülmez bir
şekilde dönüşüm var. doğal değil ve tehlikeli.
hiçbir kimse hayatın anlamı ve varoluş
meselesi üzerinde düşünmüyor. soru şimdi şudur: uzaylılara inanıyor musun?
sevdiğin çizgi film kahramanı kim? hangi dizideki hangi karakter sana daha
yakın?
hayatın anlamı, her fırsatta alış veriş
merkezlerine gitmek, tüketim harcamalarını artırmak! yüz yüze gelmemek!
dedikodu yapmak!
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder