30.06.2012 06:06
“her şey darmadağınıksa oraya
düzensizlik hâkimdir. şeyler, olmaları gereken yerde değillerse orada düzen
vardır”. brecht.
teknoloji, insan topluluğunu dağıtıyor.
bir arada olmak için bir araya gelenler dağınık. ellerindeki akıllı telefon
onları oradan kopartıyor.
türk, daha çok dağıtılıyor.
türk bir hikâyeye inandırıldı. hikâye
şu: osmanlı ile avrupa yarıştı. yarışıavrupa kazandı. osmanlı, kaybetti.
nedeni, avrupa’nın teknoloji üretmesidir.
the hikâye saçma sapan bir hikâyedir.
ilginç olan, saçma sapan hikâyelere insanların inanma eğilimlerinin yüksek
olmasıdır. uzun vadede, insanı inandığı hikâyeler yönlendirir.
türkthehikâye’ninkurbanı oldu.
türklerdebatılılaşmak süreci
thehikâye’den ibarettir.
türkler, batılıların ürettiği her
teknolojiyi satın almak için büyük para harcadılar. açık kapanmadı, arttı.
olan kötü başka bir şey daha var: türk
teknolojiyi idare edemiyor. teknolojitürk’ü idare ediyor.
heidegger’in teorisi geçerlidir.
teknoloji kullanan ödün verir.
varlıktan ve hakikatten.
cep telefonu bir yalan teşvik
cihazıdır. sinemanın yaptığı beyin kandırma teknolojisi hâd safhada
kullanılmaya devam ediyor.
bana ‘gerçekler’ gerekli. nedir
gerçekler? buyurun size gerçekler. gerçek oluşturmak çok kolay.
baudrillard: “klasik (hatta sibernetik)
bir perspektiften bakıldığında teknoloji, vücudun bir uzantısıdır. İşlevsel
açıdan insan organizmasının daha karmaşık hâle getirilmiş bir biçimi olan
teknoloji doğaya kafa tutmaya ve ona üstünlük taslayıp egemenliği altına almaya
çalışmaktadır. marx’tanmcluhan’a makineler ve dil yetisi aynı pragmatist bakış
açısı doğrultusunda, insan vücudunun organik (mekanik anlamda) aracılar/
araçlar, uzantılar ve medya-medyatörler olarak değerlendirilmişlerdir. bu
‘rasyonel’ bakış açısı doğrultusunda vücut bir araçtır”.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder