23.11.2012 00:01
“bir kum zerreciğinden dünyayı görmek”. blake.
politik ekonomi olarak işleyen bir
düzen. piyasa düzeni. mal ve hizmet akımları ile para akımı. bir yanda.
diğer yanda, şiir. doktrin/ ideoloji.
görülen ile görülen karşısında
söylenen.
batı’da insan tekinin nasıl
kazıklandığı/ kazıklanacağı açıktır, bilinir ve model işler.
türk tipi modernleşme suikastlerle
ilerliyor.
geneleği /kurumsal kültürü olan batı
orijinli bir banka, türkiya’ya geldiğinde, sürpriz kazıklamalar yapıyor. hukuk
yok. o hâlde ilkel sermaye birikimi mümkündür!
tüketici hâkkı mı?
tüketici ve hâk, iki problemli kelime.
bir: tüketici, iktidardan/ bankadan yana. kendini kazıklayana baş
kaldıramıyor. tüketici mesela devlet ile banka’yı aynı varsayıyor. iki:
birey bir hâyâli birim olarak var ve aslında yok.
amerika’daki tüketici hareketi bir iki
kişinin kahramanlığı ile başladı. amerika’da tüketici patron sayılıyor.
karar/ tercih ile refah ilişkisi.
gelecek görülemediğinde tarih
yorumlanır, yorumlanıyor.
insan erteleyen bir varlık. mesafe
koyan.
son-suz kendini tıkanma durumunda belli
ediyor.
insan yerinde saymaya
başladığında mesafe ile ilgilenmeyi tercih ediyor.
15 yıl babalık yapmış baba dönemini 75
sene sonra/ başka bir dünyada 15 sene tartışmak soyluluk değildir.
ne yapmayı düşünüyorsunuz?
heidegger’e göre, the soru felsefi
olarak en zor sorudur. hem yapmak fiili hem de düşünmek fiiline dair bir soru
olduğundan.
bbc, kongo demokratik cumhuriyeti’ndeki
sivil savaş görüntülerini veriyor, verdi. iktisat savaşı. bile bile cepheleşme.
bir inatlaşma. zamanın tamamen dışında/ hiçbir yerde karşılığı olmayan bir
konuda ve herkesin her şeyi bildiği sanısının oluşturduğu inatlaşma.
kongo demokratik cumhuriyeti’nin genç
savaşçıları heidegger okudu mu?
ulus baker: “her heidegger okuması
insanı ‘nedensel’ üzerine düşünmeye götürür. filozoflar, ‘metafizik’ bir
nedensellik ilkesini çoğu zaman kategoriler arasında sayarlar. aristoteles’ten
kant’a kadar. ‘teknoloji sorunu’ üzerine yazısında heidegger, ‘nedensellik’
olanda bir kör nokta tespit eder: tartışma, kant’ın ünlü ve çoğu zaman yanlış
yorumlanmış metni ‘negatif büyüklükler üzerine’den izler taşıyor”.
son fikri ile son-suz imgesine
yakınlaşmak bir deneyim olarak kavrayıştır.
insan kavradıkça hiçliğe yaklaşıyor.
kalbî selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder