08.03.2013 00:00
“evet inanırım deri değiştirmeye; çünkü acıya
inanırım”. muammer karadaş.
türkler kendi ile
savaşan bir millettir. tarihte karşıdaki ile savaşırdı. şimdi kendi ile.
ana dil, anneden
öğrenilmez. ana dilini anasından öğrenenlerin ana dilde iletişim kurmaları
imkânsızdır.
bir şey söyleniyor. the
cümle, yarım ya da yanlış. türkçe, olabilir. anlam yok. bağlam yok.
haberleri izliyorum. Ortada haber yok. türkçe, yok. anlam, yok.
ortada bir ihlâl var.
dil’e yönelik bir ihlâl.
varoluşa yönelik.
söylenenleri duyma,
dinleme. insanların bulduğu çözüm bu. kimse birbirini dinlemiyor. sen bir şey
söylüyorsun, karşındaki başka bir şey. insanlar geçinip gidiyor.
insanlar hasta mı?
hiç kimse gerçekte hasta
değildir. aslında, toplumun kendisi hastadır, bireyler kurbandır. toplumun
terbiyeye ihtiyacı var; bireylerin sevgiye.
birey acı çekiyor.
anlatamıyor. onaylanmıyor. hâk ettiğine inandığı saygıyı bulamıyor. bir birey
toplumun saygınlığını elde etmeyi denediğinde kalıba dökülmüş olur ve sorumlu
hâle gelir, acı çeker. Toplumun dili ile bireyin dili aynı değildir. toplum,
olması gerektiğine dair bir varsayımın dilini kullanır. birey, the durumu
anlatamaz. birey, içine atar. İçeriye atılan şey, toplumun bireye yüklediği bir
mikroptur. birey o mikropla savaşır. bireylerin çoğunluğu o savaşta
yenilmiştir.
insanlar bildikleri
hikâyenin kurbanı oluyorlar. bildikleri hikâye toplumun onlara öğrettiği
hikâyedir.
bireyin terapiye
ihtiyacı ihtiyacı yok, anlaşılmaya ihtiyacı var. toplum ona anlayış göstermez,
sevgi göstermez. toplum sevgisizdir. toplum bireye deli gömleği giydirir,
hapishaneye atar, içerideki veya dışarıdaki bir dairedir hapishane.
etrafına bir bak.
insanların çoğu mahkûmdur. tutukludur. herkes birbirine kendi suçunu soruyor.
yanıt, yok.
toplum insanı
adlandırır, sınıflandırır, belirler, tanımlar. ona bir kimlik verir. onu
numaralandırır. onu kağıtlarla yok eder.
insanlar arasındaki
ihtilafın nedeni toplumun dilidir. toplum, the dili kendisi için oluşturur.
birey için değil.
sen özgürsün ve senin
hiçbir kimliğin yok. sen etiketlenemezsin ve işte bu senin güzelliğin ve
ahlâkındır. Sen değişirsin, gelişirsin. zaman zaman bu ya da şu olduğunu iddia
edersin, sen hareket hâlindesin. Sen her bir ân ne olduğuna ya da olmadığına
karar veriyorsun. her ân yeni bir karar yeni bir hayat belirtisi söz konusudur.
bir günahkâr bir ânda bir derviş hâline gelebilir ve bir derviş bir ânda bir
günahkâr hâline gelebilir.
bir varsayım değişikliği
ile gerçekler değişir.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder