02.01.2013 13:09
“ ‘fakirlik ayıp değil’. hem de nasıl. hem ne
kadar ayıp ediyorlar fakire. ayıp ediyorlar ve onu bu vecizeyle avutuyorlar”.
benjamin.
tarihi tutan kim? tutmak
için bilmek gerek. bilmek için bir teori kurmak. çıplak gözlerle bakıldığında görülen
bir şey yoktur.
tarih, bugünü anlamak
içindir, bugüne dairdir. geçmiş, tasarlanmış bir geçmiş kullanılır. tarihi
bıraktığınızda hayatı bırakmış olursunuz.
ve tarihe bakmak?
nasıl ve nereden?
şimdide sorun olduğuna
dair bir inanç varsa, geçmişe bakılıyor, bakılır. genellikle.
işler iyi değilse
geçmişteki iyi ya da kötü bir şey hatırlanıyor, hatırlatmak için hatırlanıyor.
politik olarak ve bir şey için. bir amaç için.
gramsci, bugünlerde,
türkçe’de yeniden dirildi.
türkler, gramsci’yi
okudu mu?
yeni çevrildi. 2012
yılında.
geç mi?
amerika ve kanada’daki
çeviri tarihine göre çok geç.
gramsci, genç yaşında
atıldığı zindanda, italyan tarihini, sosyal tarihi, entellektüelleri,
politikayı, işçi sınıfını vekültürü yazdı, yeniden ve bireysel dilinde. bütün
olmayan metinler şeklinde, defterlerine yazdı, hapishane defterlerine notlar
düştü. saklı bir şekilde.
gramsci, zindanda göçtü.
erol güngör: “türkiye’de
modern mânada bir ilim ve fikir geleneği bulunmadığı için, bütün mefhumlar
gazetecilik seviyesinde bir muhteva kazanıyor ve herkes tarafından da öyle
anlaşılıyor. Bu mefhum buhranının yaratılmasında belirli çevrelerin, bilhassa
siyasî emel besleyenlerin büyük tesiri olduğu açıkça görülmektedir. fakat
siyasî propagandıcıların aydınlar üzerinde bu kadar geniş tesir yapması,
memleketteki bilgi ve fikir kıtlığını göstermesi bakımından herkesi endişeye
düşürecek bir duruma gelmiş bulunuyor”.
erol güngör, the
satırları, hisar, isimli muhteşem dergide, 1965 yılında yazdı.
zaman geçiyor. belki.
değişmeyen şeyler var.
bir teori’ye göre, bin
yıldır insanlık tarihinde değişen bir şey yok. şey, araç anlamında değil. araç
değişiyor.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder