Bil ve unutma!


 07.05.2012 06:06

“1929 buhranı bile geç gelmedi mi ülkemize?” Cemal Süreya.

Türkler iktisad krizlerini bilirler. Türk iktisadı her beş altı yılda bir kez kriz yaşar. Yaşanır. Burada bir sorun yok. Sorun, Türklerin iktisad krizini hatırlamamalarıdır.
Derecelendirme kuruluşları denetlenmiyor, denetlenmez. İtibar, sahibi olmaları gerekir. İtibar sahibi olmaları, tarihi olarak doğru/ doğruya yakın karar vermiş olmaları durumunda mümkün olur. İtibar, piyasa sisteminde oluşturulur.
Bir olay. Model olay.
Latin Amerika’da küçük bir ülke, dışa açık  ve Washington Konsensus karşıtı bir iktisat siyaseti izliyor olsun. Küçük ülke, cari açık veriyor varsayıyoruz. Açığınkapatılması yabancı para girşine bağlı. Aksi hâlde, para krizi olur. Bir Amerikan Hükümet kuruluşu ya da uluslararası bir banka, derecelendirme kuruluşuna baskı yapıyor. Küçük ülke bir anlaşmaya zorlanıyor. Derecelendirme kuruluşu, bir iyilik yapar mı? Kim için? Tabii ki Amerikan Hükümeti ya da uluslararası banka için.
El cevap: Olabilir. Oldu.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları, bile bile yanlışlık yapabilir. Yaptılar.
Bu konuda yazılmış iktisat metinleri, iknâ edicidir. Hangi konuda? Derecelendirme kuruluşlarının etki altında kaldıklarına dair.
Derecelendirme/ notlandırma önemli mi?
Dersini iyi çalışan öğrencinin iyi not alamadığı görülebilen bir durumdur.
Derecelendirme kuruluşlarının, baldırıcıplakların hükümet kurduğu kapitalist karşısı hükümetleri yıkmak için kullanıldıkları oldu. Baldırı çıplakların hükümet olamayacaklarının bir kez olsun gösterilmesi gerekiyordu dünya kamuoyuna. Gösterildi de.
Derecelendirme kuruluşlarına inanılmaz. Derecelendirme kuruluşları kullanılır.
Haklı mısınız?
Güzel.
O hâlde, Ece Ayhan’ın Haklılık İnadı’na sahip olmalısınız. Dünya iktisadında bir mekanizma var. Duruma göre değişen bir mekanizma değildir bu. İki yüz yıldır dünya iktisadına dair mekanizma aynıdır, değişmesi için herhangi bir sebep de yoktur.
Ece Ayhan: “İdris Küçükömer, Demirkapı ile Büyükada arasında, kendi uc’unda çok şey pahasına ‘zenci kalma’ konumunu seçmiştir. Ve bu topraklarda özellikle –özel olarak dahi- barındırılmayan Haklılığın İnadı’na hatta kuru inadına inanır”.

Selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder