bir senaryo olarak sosyal medya (3)


 15.06.2012 06:07

“islâm’ı bir araç olarak görmek, islâm’dan daha üstün hedeflerin bulunduğunu kabul etmek anlamına gelir”. ismet özel.

iletişim araçları ile sanal teknolojinin ortaya çıktığı ve her yerin ağlarla örüldüğü bir çağda gerçeklik katledildi.
gerçek ne zaman ortaya çıktı?
gerçek dünya bilimsel, analitik yöntemle değiştirilip dönüştürülme ve bu işin teknoloji aracılığı ile gerçekleştirilme kararının verildiği modernleşme çağında ortaya çıktığı görülmekte.
hannaharendt’in teorisine göre, yeryüzü dışında bir arşimed noktası icat edilerek doğal dünya kesinlikle bu noktanın dışında kalan bir yerlere taşındı.
bu bir yandan dünyayı çözümlemeye ve dönüştürmeye çalışan insanın aynı zamanda bir gerçekliğe benzettiği dünyadan kopmaya başladığı ândır.
paradoksal bir şekilde, gerçek dünyanın, ortaya çıktığı andan itibaren ortadan kaybolmaya başladığı söylenebilir.
insan, sahip olduğu istisnai öğrenme yeteneği sayesinde bir yandan dünyaya bir anlam yükledi bir yandan da kendini yok edecek bir süreç başlattı.
modernite’nin en büyük kurbanları olan batılılar pek mutlu görünmüyorlar. krizbatı’dayalnızca iktisat krizi değil bir anlam krizi. daha çok.
sosyal medya bizim ve sahip olduğumuz  bedenin bizi tamamen egemenliği altına almış teknolojinin görünmez/ hayaletleştirilmişbir parçasıdır.
dünya ve dünyaya bakış değişti, değişiyor.
yeni dünya, dünyaya bakışın değişmesine ihtiyaç duydu.
değişmeyen şeyler de var.
birçok ülkede ana dilde konuşma hürriyetine sahip olmayan kabileler ortaya çıkartılıyor, çıkartılacak. bir yanda sahte kimliklerle herşey mümkün ve doğal diğer yanda yüz yıllık uyuşmazlıklar modern bir şekle dönüştürülüyor.
sosyal medya, birleştirmiyor, parçalıyor.
aynı millet, hanehalkı, cemaat içindeki insanlar, ötekilerle daha az önyargılı ilişkiler kuruyor ve yeni gruplar, sınıflar, milletler, cemaatler oluşuyor.
yanındakini yok saymak daha kolay. yeni ile ittifak kurmak daha kolay.
özellikle son zamanlarda tanık olunan aşırı hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler ortaya imgenin gerçeği özgürleştirmesi ve sayısal teknolojinin de imgeyi özgürleştirmesi gibi saçma sapan bir fikrin ortaya çıkmasına neden oldu.
sanki her yerde olmak gerçek ve imgenin özgürleşmesini sağlayabilirmiş gibi.
böyle bir düşünce, nesne ile nazik ve karşıt anlamlı ilişki kurmak gibi bir riskin, meydan okumanın unutulması demektir. buna, bakışın başarısızlığa uğraması denilebilir.
zihinsel evren ve düşüncenin ulaşabildiği her yer sonunda sayısallaştırılmaya boğun eğiyor.
tuhaf bir şekilde.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder