bir dediğin diz çökmüş gölge ve bir kadındır’.
badiou.
borçlandığı için koca imparatorluk kaybeden türkler sorularla beni daraltmaya başlıyor, elimde malt var, fransız sevgilimden izin alıyorum, gazetecileri daha dar bir alanda topluyorum, malt sağ elimde, sol elimi kaldırıyorum, sessizlik oluyor, bir cümle kuruyorum, kelimeler türkçe, kelimelerin yaydığı sese sol elim kuzeyden güneye doğru inerek eşlik ediyor, yeni soru kabul etmiyorum, cümleyi iki kez daha tekrar ediyorum, cümle iki kelime, kısa ve şu, faizleri indirin, diyorum, amerikanca hızındaki türkçe ile, telefondaki muhteşem ses the rûyadan söz ediyor, inanamıyorum, yakalandık, dinleniyoruz, herşey kayıtlarda varolmalı, mülkiye’de devrenizde kütüphanenin en düzenli okuru siz idiniz, diyor, kadın, bilsay kuruç, yılmaz akyüz’ün makroekonomik dengesizlikler ve fiyat bekleyişleri başlıklı kitabını içeriden kendisi getirip size verdiği ân, bu cümleyi kurduğunu söylüyor, tamam diyorum, siz çankaya’dan değil daha yukarı’dan arıyorsunuz, gök’ten, the telefonu bekliyordum, en yukarıdan, oldu işte, siz diyor, bana siz demesinin gerisinde ya da altında bir şey olmalı mı, sanmam, sabırlı değilsiniz, içinizden gelen sesi farketmenize karşın hareket etmediniz, hakikat olarak aklınızda güzel kadın imgesi vardı, karşınıza güzel kadın çıkardık, amerikan büyükelçiliği’nin karşısındaki kavşakta, 4 ocak 2011 günü, 8:24 a.m.’de, tam olarak beğendiğiniz gibi, konuşan, giyinen, pratik, cool ve güzel kadın, size gözleri ile kurtarıcı olduğunu haykırdı, siz kadının kurtarıcı olduğuna inandınız, kadını gördüğünüz anda kalpten kaynaklandığından endişe ettiğiniz ağrınız bir anda geçti, kadın, aslında kadın değil bir hakikat olduğunu size hissettirdi, kadın sizin hissiyatınız ile kendisine yaklaşacağını beklerken siz nedensiz bir şekilde araya mesafe koydunuz, kadın son ânda, cesaretlendirmek için size tebessüm etti, siz hayatınızda size bu kadar cesur, açık ve samimi yaklaşan bir kadın olmadığını düşündünüz, buna rağmen, kadına yaklaşmadınız, üstelik arkanızı dönüp bakmadınız, siz biliyor musunuz, biz o kadının geriye bakmasını sağladık, birazcık olsun geri dönmeye başlamış olsaydınız, hakikatin orada sizi beklediğini görecektiniz, olayın aktarılmasında kullanılan dil olayın kendinden daha gerçekti, ayaktaydım, koltuğa değil yere oturdum, dördüncü katta idim, bahçede toprak üzerine çökmek istedim, sallanıyorum gibi oluyordum, ismet’in, insan geç kalmış bir varlıktır, sözü zank diye geldi, ses konuşmaya devam ediyordu, aradığınız hakikat olsaydı, dönerdiniz, dönmediniz, patron yine de sizin hakikati aradığınıza ihtimal veriyor, bizim evrenimizde ve sonsuzluğumuzda başkan olamamanızın bir değeri yok, sizi başkan olarak seçtirmedik, çünkü insancıkların kötü zamanlar yaşaması programlandı, tasallumual içinde olmayın, tüm faturalarınız ödeniyor clk’nin frenleri tutmaya devam edecek, kalp ağrınız gerçek değil, santiago de chile için talimat verilmiştir, kesişmelerde herhangi bir hata yok, hiçbir şey tesadüfi değil, siz aramaya devam edin, bulduğunuzda bir kez daha aranacaksınız, ben ya da bir başkası farketmez, patron, farklı değil.
12 Ocak 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder