21.09.2012 00:00
“şaşırmak büyük nimet
şaşıramıyorum o halde varım”. cihat duman.
erdem ve ahlâksızlık kendiliğinden
bilinir. nasıl bilinirse bilinir.
hakikatin kanıta ihtiyacı yoktur.
hakikat yalnızca görülür. nasıl görüldüğünün bir açıklaması yapılamaz.
ismet özel, anlatmıştı. kapı çalar.
adam, çalan kapıyı açar. kapıyı çalan, ben hakikatim, der. kapı’yı açan kapıyı
hakikatin yüzüne kapatır. hakikati beklemiyordur.
tartışmak, saçma bir eylemdir. adı tv
olan, bir aptal kutusunda tartışma programları olur. soğuk savaştan sonra ilk
tartışma programı ‘kırmızı koltuk’ adında idi. kırmızı bir koltuk ve karşısında
bir altan olurdu. ilk saçmalık kırmızı koltuk ile başladı. saçmalık devam
ediyor.
tartışma, görmeyenler ve duymayanlar
içindir. ne işe yarar? bittabiiki hiçbir işe.
ahmet hakan’ı tartışma programı idare
ederken izledim. şaşırdım. ta ne ta ne konuşuyordu. konuşma ve anlama
aksaklılara konuşuyordu.
aksaklılık.
karşındakini düşündüğünden
/tarttığından değil, karşındakinin kim olduğunu, ne olduğunu hemen anlarsın. düşünme
ile değil. yansıma ile. insan insanda yansır.
anladığını doğrudan söyleme. karşındaki
korktuğundan saldırabilir. çıplaklık korku verir.
söylerken ton önemlidir. kelime değil,
kelimeler değil, ton.
ton inanılmaz bir tekniktir.
mark twain evinde küfürlü konuşuyor.
her ân bir yeni küfür. karısının aklına bir fikir gelmiş. mark’ı kendi silahı
ile vurmak. “neden şu purolarını bir aptal gibi her yere koyuyorsun?” diye
bağırmış. mark, yazıya ara vermiş, başını kaldırıp, “hayatım” demiş, “sözleri
öğrenmiş olabilirsin ama tonu asla tutturamayacaksın.
italyanlar sokakta birbirlerine
bağırmaya bayılırlar. bir gelenektir. her milletin sporu farklı. italyanların
hakikati aramaz. fransızlar da aramaz. almanlar da. ya türkler? türkler de
öyle.
kitle çıkmaz yolda ilerlemeye çalışır.
yol bulmuş olsa dahi o yol hakikat yolu değildir. kitle yalnızca taleplerinin
yerine getirilmesini ister. hakikat için cesaretsizdir. ve şiir okumaz.
başkalarının ne söylediğinin ne önemi
olabilir?
başkaları, sabit değildir. değişkendir.
tıpkı ekonometrideki bir değişken gibi. zamanın/mekânın bir fonksiyonu olarak
değişirler. başkalarının ânlık söylediklerini genelleştirmek ve kendine
uygulamak büyük hata. ölümcül olanı.
görülen bir şey hayali dünyanın
parçasıdır. yalnızca bir parça. bütünün bir parçası. sen yalnızca
seyrediyorsun. olayın içinde değilsin.
dahil olmak mümkün. yalnızca hakikati
gördükten sonra.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder