bilgi toparlama kendini toparla


 20.07.2012 00:05

‘bütün bu romalılar uzun bir tarih dersidir/ ziller çalınsa da teneffüse çıksam’. ergin günce.

amerika’da iktisat doktorası yapan bir genç adama rastladım. doktora yaparak aslında ne yaptığını sordum. bilgi biriktirdiğini, söyledi. türkiya’da bilgi yokmuş, amerika’da kaldığı sürece bilgi biriktirecek ve gelirken onları türkiya’ya getirecekmiş.

iyi niyetli ve aptalca fikir.

bilgi biriktirilmez. kongrekütüphanesi’nde 2,5 milyon basılı kitap var. on-line kütüphanelerde sayısız makale, kitap ve dergi. bilgi biriktirmek teknik olarak anlamsız bir eylemdir. kimsenin bilmediğini bilmek eskiden önemli idi.

şimdi değil.

bilgi çağında yaşamıyoruz. bilgi çağı sona erdi. felsefe çağında yaşıyoruz. zamanımızın soruları şunlar, neyi bilebilirim, ne yapmalıyım, kaostan nasıl çıkmalı?zaman, bilge olmak zamanı. kendine seslenmek. kendine hâkim olmak

kendine sesleniş bir tekniktir. her ân sınavda olduğumuzu fark etmeliyiz. sınav devam ediyor. her ân bilinçli olmak gerekir. dalgınlık, hayat kaybıdır.

insan hayatı boşa geçiyor.  insanların çoğunun hayatı bir kayıptır. her şey boşa gidiyor. her şeyin boşa gittiği bir dünyada yalnızca ölüm bir gerçek oluyor. şimdiki zamanı ele geçiremezsin hayatın boşa gider. ölüm ânında fark edersin. her şey bitmiştir. boşu boşuna bitmiştir.

yaşam yalnızca içinden geçip gitmekte değildir, içinde bir yerde derinliği yakalamaktır. sen derinliği yakaladın mı? bir şey hissediyor musun?

o hâlde toparlan. bugün geri kalan hayatının ilk günü olduğuna göre bugün toparlan. bugün toparlanmaya başla. son âna kadar toparlanabilirsin. toparlanmaya başlamak, yarı yarıya toparlanmaktır. umut var olmaya başlar.eskiden bir tercüman gazetesi vardı, tercüman, başlığının altında yer alan italik stilde yazılmış cümle güzeldi: dünya her sabah yeniden kurulur, her saban taze bir başlangıçtır.

toparlan, ne yaptığını ve neden yaptığını hatırla demektir.

amerika’da iktisat doktorası yapan genç adama, ingilizcesinin nasıl olduğunu zarif bir şekilde sordum. yapancılarla konuşamıyorum, dedi.  onlar yerliler /amerikalılar kendi ülkelerinde yaşıyorlar sen şu ânda amerika’dasın yabancı olan sensin/toparlansan senin için iyi olur, dedim.

gençadam’ıamerika çarpmıştı. aklı başında değildi.

amerika, çarpar. toparlanmak gerekir.


selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder