23.06.2012 00:23
“eskiden sağ kötümserdi, sol da
kusursuz iyimser. bugün, sağ güneş liberalizmini benimserken sol hüzünlü
dönencelerde yaşıyor”. baudrillard.
çok az sayıda dinleyici var. ve çok az
sayıda okur. herkes konuşur. herkes yazar.
çocuk olmakla irtibatlı bir durum.
insan varlığının temel talebi,
tanınmaktır. tanınmak. varlığının, birliğinin, bağımsızlığının, onaylanması.
onaylanmamak bir savaş sebebidir. ya da intihar sebebi. en yaygın intihar
modeli hayat ile irtibatı kesmek. yavaş yavaş göçmek.
selâmlaşmak, tanımak ilânı. selâm
vermeyen şüphelidir.
çocuk olmak bir cennette yaşamaktır.
cennette kalmak isteyen, çocuksuluğunu korur.
bir kişinin kendisine dikkat etmesi
çocukluktan gelir. çocuk, bekleyiş halindeki bir dünya karşısında heyecanlanır.
insan, yolculuk için hazırlık yapar. yolculuk bir umuttur.
dünyanın bazı kabileleri kendilerini
doğuştan yaşlı hisseder. yaşlılık bir gelenektir. 30 yaşına gelen yolun sonuna
yaklaştığını söyler. bir iştahsızlık, umutsuzluk.
yaşlılık bir sayısal bir olay değildir.
yaşlılık gençliğin fizik ve mit varlığından uzaklaşmak, enerjinin ve uykunun
zaman içinde kaybedilmesidir.
kopma geleneği oluştu. mekân
değişikliği ile kopmak eski model. şimdi, internet var. mekân değişikliğine
gerek yok. herkes her istediği yerde olabilir! çiftler için de aynı şey
geçerli. terk etmeye gerek yok. nasıl olsa öteki ile de aynı şeyler olacak!
kopmak üzerinde anlaşmak dururken. aynı mekânda hiç konuşmadan bir asır
yaşanabilir.
baudrillard: “iktidarda kim olursa
olsun, diğerleri onu değiştirmekten nefret ediyor, çünkü bütün alternatif
hülyalar öldü artık. böylelikle siyasal ilişki de, çiftlerin ya da yeni
kuşakların nevrozunun bulunduğu alana yerleşti. ödenecek bedel ise zayıf
yoğunluk, olabildiğinde az istek, ılıman bir zekâ gibi kopma eşiğinin
aşılmasına hiçbir zaman izin vermeyecek bir tutum takınmak”.
çocukluktaki hülyalara inananlar
mutludur. büyüyenlerden yalnızca çocukluğundaki hülyalara inananlar mutludur.
ötekiler cehennemdedir.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder