17.08.2012 00:04
‘yaşadığımız topraklarda
aidiyet topluma değil, devlete hasredilmiştir’. ismet özel.
merak/ curiosity/ tecessüsün olmadığı
bir yerde/ zamanda problem yoktur. çözüm bellidir.karar oturulan yerde/
oturulduğu için verilir.
insanlar değişmek istiyor. bulundukları
yerden çıkmak. ilerlemek, geriye gitmek, sağa sola dönmek, uçmak.
insan karar veriyor. değişmek için
nihai bir karar. karar, bilinçsizce alınmış bir karar olduğundan işe yaramıyor.
insan derin bir uykudadır. arada rüyada
uyanık olduğunu görebiliyor. insan, normal olarak uykuda. çalar saat işe
yaramıyor, inşaat gürültüsü, siren sesi.
kronolojik zamana mutlak anlamda
inanmak uyanmayı engeller, engelliyor. insan, vakit vardır, varsayımına
inanan bir varlıktır. hâyâli ve öldürücü bir varsayım. hiç bir geçerliliği yok
ve afyon.
her şey insanın gözünün önünde
gerçekleşir. bir perdede görüntüler vardır. herkes kendi filmini izler. bir iki
yerinde insan filme dahil olabilir. fazla değil. insan bütün hayatı boyunca bir
iki karar alabiliyor.
yaratıcı olmak için toplumu unutmak
gerekir. toplum, insanı yok etmek için tuzaklarla doludur. o tuzaklar insanı
kendinden ve toplumdan kopartır. modern zamanda insanın kendini toplumdan
koruması en yüksek hayat teknolojilerinden bir tanesi hâline geldi.
insan, marangoz ya da ressam, yaratıcı
olmak zorundadır. varlığından şüphe etmemek ve varlığını hissetmek/
hissettirmek için. yaratıcı olmayan bir insanın dünya ile bir ilişkisi yoktur.
ölüdür.
sanatçı insanların fantastik işlerle
uğraştığı düşünülür. oysa, conrad’ın dediği gibi, gerçek dünya bir anlamda
fantastiktir, hiçbir farklılık içermediği için fantastik.
insanlar, paraları olduğunda
değişeceklerine inanırlar. yanlış inanç.
para, tarafsızdır. para, mutluluk
karşısında etkisizdir. mutlu bir insanın parası varsa, parasını mutluluk için
harcayabilir. mutsuz bir insanın parası olursa parasını kendini daha çok mutsuz
etmek için harcar. para yalnızca bir araçtır. para, mutlu olanı daha çok mutlu
ve mutsuz olanı daha çok mutsuz yapar.
mutlu olmak hâyâli bir şey ile başlar.
insan kendini mutlu hisseder, bir kaza bir hâyâl ile, olayı kavrar ve mutlu
olmayı bırakmaz. mutlu bir insanı mutsuz etmek imkânsızdır. mutsuz bir insanı
da mutlu etmek.
insan tam olarak ne istediğin
bildiğinde karar verir. bilinçli bir şekilde.
fransız, insan âşık olduğunda dünya
çölleşir, der. insan tam olarak ne istediğini keşfettiğinde etrafındaki her şey
görünmez olur. yok olur. bir şeye bağlanır, kendini adar.
toplum insanı yanlış yönlendirir.
doktor ol, adam ol, zengin ol, der. niçin olduğunu kimse söylemez, ne bahasına
olduğunu da. herkes kendi tarihindeki hata teriminden yola çıkarak başkaları
için cennet vaat eder. kendisi olamamıştır.
merak, iyidir.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder