toprak kendini insana benzettiğinden insan toprağa karşı sorumludur


 11.09.2012 00:10

 “gözbebeğime ne der duyamıyorum karanlığın bebeği”. dağlarca.

vazifemizi yapmalıyız.
aşk vazife tanımaz. aşk son derece gayri resmi bir eylemdir.
vazife bir oyundur. bir formalitedir. bir yüktür ve zamanın bir fonksiyonu olarak, ağırlaşır. küçük vazife bir dağ kadar büyür.
bir yerde size, yardım edebilir miyim, sorusunu sorarlar, soruyorlar. bir tip yerde. varsayım şu: sizin yardıma ihtiyacınız var. siz zor durumdasınız. bütün dünyanın yükü omuzlarınızda.
yardım edebilir miyim, sorusunu soran, dünyanın en sahte, en çakma, en hilekâr, en düzenbaz insanıdır.
insanlığın, yardım edebilir miyim, sorusunu soran insanlardan kurtarılması gerekir.
neden tüketici kartlarının limiti dolu? hanehalkı bankacılık sektörüne 150 milyar lira borçlu? Neden türkler gelecek yirmi yıldaki tasarruflarını harcadılar? ne oldu? savaş kuralları mı geçerliydi?
iktisadi sorunun yanıtı son derece duygusal.
türkler, sevgiyi kaybetti.
kendini seven insan başkalarına ulaşmaya çalışır. alış veriş merkezlerine gitmez. kredi kartının limitini artırma talebinde bulunmaz.
ülkedeki bankalar, aldıkları/ kazıkladıkları toplam komisyon gelirlerinin yarısı ile istihdam ettiklerinin tamamının ücretlerini karşılayabiliyorlar. ortada bir banka yok. adı banka olan bir işletme var. bankacı, her sabah uyandığında bankacı olarak bilinmekten dolayı şaşkın. edirne’den sonra işsiz kalacak bir bankacı bir iki milyon lira yıllık gelir elde ediyor. millet. bu millet. bizim milletimiz.
itiraz yok, itiraz, boykot, mahkeme ve saire.
önce, algılamak. idrak.
ana dilini konuşamayan bankacı yılda bir iki milyar tane türk lirası kazanıyor. banakada çalışan, bankacı, üç kuruşa çalıştırılıyor.
tüm varoluşu sevmek için bir insanı sevmek yeterlidir.
türk, kendini sevmiyor. kendini sevmeyen türk, kazıklandığında, haksızlığa uğradığında kendini cezalandırmış olarak hissediyor ve mutlu oluyor. olmalı.
kimse kendini yeterince değerli bulmuyor.
insan kendini tanrı’nın yarattığını unuttu. şuursuzca bakıyor etrafa. kendini suçluyor. durmadan kendini suçlayan insan, kendinden nefret ediyor. kendinden nefret ettiği için haksızlık karşısında mutlu.
insan kendini sevdiğinde kendini anlar, anlıyor. insan, kendini bilim ile anlayamaz. aşk ile anlar. başkasına bakarak insan sevemez. insan, kendine ve toprağa bakarak başkasını sever.
ve dikkat ederek.
dikkat etmek en soylu insan eylemidir. yeteri kadar dikkat etmek, sorunu çözmekle sonuçlanır.
insannın doğa/ toprak karşısında sessiz kalması, tabiat olayına haret etmesinin bir varoluş anlamı var. bütün ile irtibatlı bir anlam. eksikliğin kavranması, onaylanması.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder