yarı otomatik silahlarla halka ateş ettiler kafka neşet


 01.10.2012 11:32

 “herkes dostundan sakınsın, kardeşlerinizin hiçbirine güvenmeyin. çünkü her kardeş yakup gibi aldatıcı, her dost iftiracıdır. dost dostu aldatıyor, kimse gerçeği söylemiyor”. yeremya.

his. tam otomatik silah can yakmaz.  yarı otomatik olan kötüdür. acıtır.
yanlış. milli gelir seviyesini yükseltmek için halka ateş etmek yanlıştır. yanlış nedensellik ilişkisine dayanır ve sonuç olarak bir imkânsızlık imâ eder.
iktisat. mesele, açlık meselesi değildir. mesele, aşk meselesidir. insanlık, modern devirde üretmeye ve aç kalmaya başladı. aşk, insan aklını kapsadığından insan aklı zarar veremezdi.
komedi. kurulan yanlış nedensellik ilişkisinin oluşturduğu ciddiyet. necip fazıl’ın, durun kalabalıklar bu sokak çıkmaz, prensibi, kurulan yanlış nedenselliğin oluşturduğu ciddiyet’e takılıyor her defasında. kalabalıkları görünce vaz geçiyorlar.
muhafazakârlık. the prensibe göre, bir şeyleri korumak için her şeyi değiştirmek gerekir. devrimci hız içeren muhafazakârlık, uyuşukluk değildir ve kendine bakmayı önerir.
ilerleme. 1960’lı ve 1970’li yıllar, saflık ve budalalık bıraktı insanlara. her şey oradaydı, elimizi uzattığımızda sınırsız bir kaynağa sahip olabilecektik. iktisadi refah yayılıyor ve değiştiriyordu. türkiya’da müdahale ile sonuçlandı. batı’da kriz ile.
piyasa. değiş-tokuş toplumsal bir zorunluluk haline getirildikçe, 1980’li yılların başında ve her yerde, içinde herkesin kendi gerçekliğini aradığı ‘arzulayan makinalar’ yerine insan varlığını unutturan bilgisayar ve onların iletişimi devreye girdi. İnsanların iletişimi değil, ateş ekranlı makinelerin kendi aralarında iletişimi.
samimiyet. kafka ve neşet ertaş, yaptıkları aynı/ bütün olandı, kafka’nın praglı olmasına karşın çek kültürü ile hesaplaşması ve neşet’in bir çözülmez tavır olarak küsmesi/ kendini kapatması/ çekilmesi arasındaki benzerlik. benzerlik, kelimesi kelime olarak neşeli değildir. iki adam, bir kelime’den yola çıktılar sonsuzluğa aktılar. yapıt’ları hayatları ile bire bir örtüştüğünden samimidirler.
kaçmak. neşet, büyük bir boşluk olan almanya’ya göçtü. bahçesindeki çiçeklerini suladı. kafka, taşradaki dayısına kaçtı. tabiata sığındı. prag ve ankara. her başkent zihni tutsaklaştırır.
memleket. bir dışlanma mekânı olarak memleket neşet için çabalamadı, bereketli topraklardır, taracedisi derin ve yaygındır. yeri dar etmek ve gönülsüzlük.
özlem. iyilik, iyilik ve kötülük diyalektiğine dayanır. kötülük, the diyalektiğin yadsınmasına ve iyiliğin mutlak anlamda ve ilâhi bir nesne olduğuna. bir akım, daha doğru ve daha açık. devredilen ve bir kıvrım şeklinde hareket eden. azalma eğiliminde iken azalmayı şiddetlendiren, artma eğiliminde iken de artma eğilimini güçlendiren. iyilik/ kötülük eğrisinin ikinci türevi, artı işaretlidir.
teori. anadolu’da bir eğilim var. zayıf olan, önceki zayıf tarafından daha çok eziliyor. bir yanlış nedensellik ilişkisi sonucudur. güçlü olan, zayıf olanın zayıflığını görüyor ve zayıflık nedeni ile zayıf olanı eziyor. tarihi zayıflığından ve karşısındakinin zayıflığından bir intikam alıyor.
kökten zayıflığın yazgısı budur. ve bu, ne bir uzlaşma vaadiyle ne de farklılığa övgü ile çözümlenecektir.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder