30.09.2012 00:09
“korkunca su içmek ve
ölünce su ile yıkanmak. fakat ilkinde su, hayat verir. korku da, insanla
birlikte ölüyor demek. korku, hayattır o halde. ingilizcesini bilmiyorum”.
cihat duman.
belediye otobüsünde bir yaşlı görünümlü
yanındakine, ameliyat yaptırmak çok tehlikeli /yaptırma, dedi.
the söz ile birlikte, ikiz kuleler
yıkıldı. modernite ideoloji olarak çöktü. new york borsasında grafik yön tayin
edemez oldu, işlemler bir ân durdu. pentagon’un ışıkları yandı. merkez bankalarının
para arzını artırmaları faiz hadlerinde bir düşmeye neden olmadı. internet
çöktü.
tarih korkusundan kimsenin yüz yüze
bakamadığı bir yerde iki yaşlı görünümlü genç muhabbet ediyor. aynı lekelerin
sahibi ikili. özledikleri kokuyu takdim ediyorlar birbirlerine. otobüsteki
mikro toplumu çoşku ile yoksayarak. hızlı konuşuyorlar. keskin bir ses ile. hız
arı nesneler yaratıyor. yer ve yerle ilgili başvuru noktaları yavaş yavaş
siliniyor. tam karşılarında ve kendilerine dik bakanı fark etmiyor. bellek zafer
kazanıyor. öteki zaferler ve unutma karşısında kazanılan her yeni zafer yaşlı
görünümü değiştiriyor.
bergson, aklımda. ibn sina’yı
seziyorum.
insan gördükleri ile ters işleyen bir
ağırlığa sahip. ağırlığı görüntü belirliyor. mutlak bir ölüm hızında araba
kullanırken görülen kaza ihtimali insanı hafifletir. bir yıkım için karşısında
biyolojik hissedilen bir tedbir.
modernitenin kökü ile birlikte söküp
attıklarından gözden kaçan, karşımdaki, yaşlı görünümlü iki kişi, boşlukta
dolaşan diğer insanlar arasında iştahlı bir şekilde varoluş ilâhisi
söylüyorlar: evet belki ölebiliriz, ama ölümümüz boşluktan dolayı olmayacak.
bizi hız ödüllendirecek.
her şeyi keşfeden ve her şeyi yok eden
bir hız karşısında, işte, diyorum, canlılık budur. görüntü gerçekte bir şey
değiştirmiyor. altı yaşında da olabilirlerdi.
birbirlerine yaşadıklarını kanıtlamaya
ihtiyaçları yok. olur, baştan verildi. görünüşten. kafalar saygı ile eğildi.
zayıflık belirtisi değil. kuşak bağı. birlikte yaşam suçu işlemişler. belli.
yıkımı bir komedi olarak görmeleri, kendileri için çok iyi.
kimse onlara bakmıyor. insanlar orada
olmadıklarına başkalarını inandırmak için kendileri yerine başkalarını
bırakmışlar. bildiklerine emanet etmişler kendilerini. yok görünmek
kabalık değil!
amerika’ya giderken, babam, gavur hile
yapmaz, dedi. hile’yi meksikalılar yapıyor!
var-oluş/ yok-oluş hilesi.
ellerini var gücümle sıktım ikisinin.
ben sıktıkça onlar daha da sıkıyorlardı. etraf, çölleşti.
karşılaşırız yine sevgili yaşlı
görünümlü gençler. gerçekler.
insanlar bir kere daha karşılaşırlar
mutlaka. başka bir yer ve zamanda.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder