arz talep dengesi ahlâkı belirleyemez


 15.12.2012 01:01

                                                                                              ‘en iyi ruh görüntüsü bedendir’. wittgenstein.
evrensel, kelimesini kullanmayın.
evren, insanın bilemediği, aklın almadığı bir şey. adam, evrensel hukuk illkelerinden yana imiş, ne korkunç! sen evrenin ne olduğunu nereden/ nasıl bilebilirsin?
kendinden emin görünen insanlar. yalnızca bir görüntü.
çağ, endişe çağı. endişe, benimle ilgilenen hiç kimse yok/ tüm dünyanın yükünü omuzlarımda taşıyorum/ taşımadığımda işim biter/ bütün dünya bana karşı, anlamına gelir.
endişeli kişi, tüm dünya bana karşı/ herkes bana düşman/ herkes beni sıkıştırıyor/ kendimi korumam gerek/ dikkatli olmalıyım/ planlamalıyım/ her ân dikkat etmeliyim, herkes beni yenmeye çalışıyor/ bana gelen her cevapsız aramanın bir anlamı var/ şu karşıdan gelen adam beni izliyor, şeklinde düşünür.
kötülüğün adaletsizliğin doğal istatatistiki olarak normal sayılması yeni devrenin hastalığı. bir arıza.
cep telefonu bir endişe aracı.
londra’da, new york’ta, paris’te; konya’daki, ankara’daki, istanbul’daki kadar cep telefonu/ akıllı telefon ile konuşan yok, o kadar telefon yok.
iletişim, haberleşmeden başka bir şey. iletişim bombalamak, ateş etmek değil.
veblen’e göre, zenginlik ve düşüncesizce yapılan aşırı israf dışında prestij sahibi olunmasını sağlayan en önemli araçlardan biri doğrudan ya da vekâleten yapılan aylaklıktır.
modern, modern olduğundan cep telefonu kullanıyor değildir. muhafazakâr, muhafazakâr olduğundan cep telefonu kullanmayı reddediyor değildir.
toplum/ toplumlar/ topluluk mutasyona uğradı. ortada yalnızca arz talep, değişim değeri ve yeni olanı ele geçirme duygusu var. kapitalizm, komünizme göre daha radikal. ve kazandı. milyonlarca kapitalizm karşıtı kaybetti. kapitalizmin varlığından haberdar olmayan milyarlarca insan seçimini sessiz bir şekilde kapitalizmden yana kullandı.
mevlânâ müzesinin önüde. cep telefonu ile konuşan insanlar, mekân’dan kopuk ve farkında olmayan şekilsizler. ameliyathane. doktor, kesiyor.  doktorun c ep telefonu çalıyor, doktor, kendinden emin bir şekilde, telefonunu eline aldı, kesiyorum,dedi.  uçuk başka bir nihat genç’in toprakları.
inançlı bir insan neden endişe eder?
gerçek anlamda inançlı olan endişe etmez. sahibi vardır. tüm geştaltını değiştirir.
şöyle düşünür: ‘ben büyük resmin küçük parçasıyım. ve ağaçlar endişeli değilse ve kuşlar çıldırmıyorsa, hayvanlar son derece mutluysa, ben neden mutlu olmayayım ki? ben bu varoluşa aitim, bütünün bir parçasıyım’.
tasallumual içinde olmanın bir anlamı yok.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder