10.12.2012 00:01
“tutkunun karşıtı olan hâl nekahettir”. baudrillard.
isa, çarmıhta, affet onları/ ne
yaptıklarını bilmiyorlar, demişti.
sana o kadar çok şey yaptılar ki, anne/
babanı affetmen neredeyse imkânsızdır. bilmeyerek, bilinçsiz davrandıkları için
elbette, ama, yine de yaptılar. sevgini yok ettiler ve sana soyut bir
mantık verdiler. hayatının sonuna kadar seni yanlış yönlendirecek/
zehirleyecek/ anlamanı imkânsızlaştıracak bir mantık. zekânı yok ettiler ve
onun yerine geçmesi için sana akıl verdiler. the akıl senin aldanmanı
saplayacak. kâr ettiğini düşüneceksin, her defasında kaybedeceksin. yaşamın
canlılığını hayat ürpertini yok ettiler, eline bir hayat modeli tutuşturdular.
yönünü yok ettiler, senin adına hedef belirlediler. neşeni yok ettiler,
mülkiyet sahibi olman gerektiğini tembih ettiler.
seni içine hapsettiler, senden başka
bir sen yapıp yanına verdiler.
onları affetmek zordur. onları anlarsan
affedersin.
yalnızca isa çarmıhta değildi. herkes,
şimdi, etrafta çarmıhtadır. ve çarmıh düşmanlar tarafından değil, anne baba,
arkadaşlar, dostlar, iyi insanlar, tarafından kurulur.
şeytan masum bir şekilde dolaşıyor.
ve şeytan kutsal kitaplardan alıntı
yapıyor bile olabilir.
ego yanlış şeyleri kabul eder ve kabul
etmeyi sürdürür. ego yalnızca yanlışlıkla var olabilir.
karşıda iki kişi var. kadın ile erkek.
kadın, adam’a söylüyor: ‘bu kadar kafa dengi olmamız dikkat çekici. neticede
hemen hemen hiçbir ortak yanımız yok’. adam: ‘ah, var. çok önemli ortak yanımız
var. ben sizin harika olduğunuzu düşünüyorum, size bunu söylüyorum ve siz buna
katılıyorsunuz’.
ne zaman egosuz hissedersin kendini,
işte o zaman doğal durumunda olursun.
karşındaki seni baştan çıkarmaya
eğilimli olabilir. seni sen yapan şeyden uzaklaştırmak ister.
insan annesini babasını affettiğinde
kendisi olur. bağımsız bir varlık olarak kendisi. arınmış olarak, hayatı yarmak
için hazır.
en büyük fenalıklar bilmeden yapılır.
en büyük fenalıklar çocuklara yapılıyor. eğitim nedir, bilmiyorsunuz. hiç
olmazsa bırakın çocuklar kendi cennetlerinde kalsınlar.
onların cennetine kendi cehenneminizden
niçin ateşler gönderiyorsunuz?
mesele bir mülkiyet ilişkisi. the
ilişki yanlış. bir insan bir varlığı ya sever ya da o’na sahip olmak ister.
seven, sahip olmaz, olamayacağını bilir. sahip olan, artık sevmiyordur. varlık
ile sevgi arasındaki bu ilişki bilinmediği/ kavranmadığı sürece, iki şey
birbirinin yerine geçer. çocuğunu seven anne/ baba, o’na sahip olarak o’nu
sevmekten vaz geçer.
çocuğuna sahip olmaya çalışma. sev,
yeter. ikiniz için de en iyi durum bu.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder