hiçbir şeye inanmıyoruz!


 01.12.2012 00:00


“adalet ruhun temelidir”. ömer hayyam.

batı’ya ve araplara inannıyoruz, özal’ın eceli ile öldüğüne, ihracatın arttığına, ergenekon’un varlığına, milli olan bir eğitime, ders programlarına, çin’in gelişmekte olduğuna, uluslararası havacılık kurallarına, gıda güvenliğinin sağladığına, nükleer bombaların güvenli ellerde olduğuna, dizi yönetmenlerine, reklamcılara, enis batur’a, orhan pamuk’a, kanun hükmünde kararnamelere, istatistiklere, milli gelir hesaplarına, işgücü anketlerine, kuruluşa, lozan’a, 1924 anayasasının ruhuna, 27 mayıs’a, kenan evren’e, piyasa iktisadına, dünya bankasına, imefe’ye, dünya ticaret örgütüne, arap baharına, israil’in devlet olduğuna, somali’den gelen açlık haberlerine, afganistan’ın geleceğine, bağdat’ın bir zamanlar bizim olduğuna, mavereünnehir’in önemine, sümerlerin tarihteki yerine, birinci, ikinci ve üçüncü roma’ya, ecdadımızdaki adalet fikrinin kökenine, gramsci’ye, 20.yüzyıl fransız filozoflarına, sağlam dergilere, edebiyata, sait faik’e, tanpınar’a, ilber ortaylı’ya, gelecek güzel günlere, matbuata, tanımadığımız insanların iyi olduğuna, dervişlerin var oluğuna, meleklerin yardımına, başka gezegenlerde hayat olduğuna, ay’a çıkıldığına, otomobil lastiklerinin kış şartlarına uygunluğuna, aşkın bir iletişim biçimi olduğuna, kayıtsız şartsız vermenin erdemine, her çocuğun aslında bir kişilik olduğuna, toplumun aslında bizim içimizde olduğuna, bilgisayar programlarının aslında insanları programladığına, tek başınalığın yalnızlık olmadığına, hiçbir kimsenin bizi mutlu ya da mutsuz edemeyeceğina, uluslararası finans piyasalarının başı bozukluğuna, pentagon’daki bir çavuş’un tezgahına, dünyanın bir küre olduğuna, atalarımızın vasiyetine, hollywood’ta hazırlanan katıksız felaket senaryolarına, gerçekliğin bir felaket olmadığına, türlerin karışımı yasasına, her şeyin cinsel olduğuna, dile, deliliğe, arzuya, iyiliğe, güzele, teoriye, proleteryanın gücüne, patronların korkaklığına, kapitalizmin devrevi krizlerinin varlığına, bilimlerin şirketlerce ele geçirildiğine, söylenmeyen kelimelerin gücüne, nerede bir tıkanma varsa orada bir çoğalma olacağına, tarihin beş bin yıllık kanunlarına, deprem yönetmeliğine, şiir okumayan insanların trafik kazalarına neden olduğuna, sanatın değerine, estetiğin uçurmasına, kanserin ölçüsüzlüğün intikamı olduğuna, iletişim çağının faşizme yol açtığına, özgürlüksüzlüğümize, tuhaflığın bir çözümünün olmadığına, ingiliz tedbirine, fransız neşesine, alman disiplinine, insan tabiatının belirsizliğine, ekonometrinin bir işe yaramadığına, mikro iktisad alanında önemli gelişmelerin olmadığına, çiçeklerin varlığına, ekmek kokusuna, yağmurun hikmetine, yolların varlığına ve hatıralara, dostluğun olduğu yerde tahakkümün olmadığına, insanın köleliğine, modern köleliğe, zihinsel idare teknolojilerinin işlerliğine, türkan şoray’ın derinliğine, orhan gencebay’ın bağlantısızlığına, türklerin kökenine, hayatın her ân yeniden kurulduğuna, zamanın olmadığına ve bedenimizin kurduğu tuzakların olduğuna.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder