natama


 13.12.2012 03:00

 ‘tarihin çobanları teyakkuzda!’ orhan kahyaoğlu.

natama, türkçe dergi. ilk sayısı muhteşem.
şöyle oldu. yaşlı bir çocuk, elinde, duvar, dergisi vardı, kapağına bakabildim, ah muhsin ünlü’nün adını gördüm, koştum, bir tane aldım, 2 numaralı sayısı idi, 1 numaralı sayısı tükenmişti, herkes vardı, duvar’ın 5 numaralı sayısını gördüm, beğenmedim, almadım, duvar, dağılmış, batmamış dağılmış, natama, duvar’dan kopanların çıkardığı,hayat memat dergisi
nietzsche, kendi deyimi ile, zamana aykırı bir biçimde içimde yer alıyor.
insan dergi ile büyür, gelişir ve düşünce’nin kendisini düşünce konusu yapar. geriye döner, milattan önceki beşinci yüzyıla uçar, yavaş yavaş şimdiye gelir, gelebilirse gelir, yolda ölenlerin kafası karışıktır. insanın tüm hayatında bir düşüncesinin olması büyük bir olaydır, tek, bir. yazar, tek kitap yazar, yazmaya çalışır. mimar, tek/ bir ev yapmaya çalışır. tek, yeter. tek, çoğuldur. istenirse.
dergi saplantısı. dergi’nin büyüsü, çıkması beklenen muhteşem dergi, yeni, bu başka ve bilinen bir dilde değil, kendi dilinde.
dergi bir silahtır, referans da olabilir, istenirse. geçici bir ittifak, geçici’ye gerek yoktu ittifak geçici olur, ahlâkçı bir hareket her şeyi sıfırdan başlatır ve en ağır toplarını ateşler. kendini kendi yapanlar istisna değildir ve vurmanın tek hedefi kurmak olmaktadır.
tarihsiz aşağılık küçük yaratıkların dünyayı mahvettiği bir zaman dilliminde bir ahlâk hareketine ihtiyaç vardır, insan beyni yokluk endişesi ile kendini yok etmeye eğilimlidir.
baudrillard: ‘şeylerin nesnelliğini kavrayamazsınız! bu, nitelikler için geçerlidir: nesnel mavi nedir? kendinde mavi yoktur, bu yalnızca terimdir, o kadar. bu anlamda gerçeklik bulunmaz bir şeydir. bu konuda artık daha çok şey bilinmeyecektir. bizler yalnızca tasarımlarmızı kullanıyoruz. nesnel bir gerçeklik yaratarak dünyanın anlaşmazlığından kurtulmuşsak, bundan öznel bir gerçeklik yaratarak da kurtulmuşuzdur’.
özgürlük mutlak bir şey, göreli değil. kanunlar çerçevesinde/ gelenek, tarih ve saireye uygun özgürlük, olmaz. iyilik ve mutluluk özgürlükle mümkün.
 öz etrafında dolaşmak. kaybolmakta olan bir öz. bir his olarak var olan bir öz. öz ve anlam. mutlak, isterseniz. romantiklik, eğlenceli. gerçeklikle anlaşmanın bir mânâsı yok. gerçekliğe meydan okumak, romantizm.
borges: ‘ancak gerçekliğin var olmadığını sezdiğimiz için, gerçeği ve onun netliğini kolaylıkla kabul edebiliyoruz’.
yıkmak, yırtmak. yırtarak sadeleşmek.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder