14.05.2013 00:00
“sen hiç kurban kesmiş miydin kestiysen
köprüde koynuna ben de binebilir miyim”. özgür göreçki.
sorunlara nasıl
yaklaşmalı? sorunlar, var olabilir. sorunlar var olduğunda sorun, sorunlara
nasıl yaklaşılacağıdır.
sorunlara sanki sana ait
değillermiş gibi yaklaşabilirsen, hiçbir soruna sahip olmadığını keşfedeceksin.
tüm sorunlar inanç temellidir. onlara inanırsın ve varlıklarının nedeni budur.
sorun kendi varlığına
seni inandırır. sen inanmak istediğinde inanırsın. yetersiz ve acemi
hissettiğinde tekrar edersin. ve sorun o durumda bir gerçekliğe dönüşür.
sorunlara sanki senin
değillermişçesine yaklaşmayı dene ve onların birden değişik bir niteliğe sahip
olduklarını göreceksin.
hiçbir sorun sana ait
değildir. ve sorunlar hakkında uyanık olursan/ ebediyyen onları bırakırsan,
sorunlar ortadan kalkar. sorunun sana değil, senin aslında soruna tutunduğunu
anlarsan bir sorun kolaylıkla terk edilebilir.
kaçmak değil kurtulmak.
kendi kendine konuşan
insanlar görürsün. onlar yalnızlığı içselleştirmiş insanlardır. kendileri ile
konuştuklarına göre ise hâlâ yalnız değildirler. kendini bir başkası olarak
varsayan insanlar olur.
insanı yok eden
bencilliğidir.
birinin sorunları
olmazsa kendini garip hisseder. yapacak bir şey bulamaz. birbirlerine
dertlerini hastalıklarını anlatan yaşlı kadınlar vardır. yapacak bir şey
bulmuşlardır.
problemlerle birlikte
olmaktan sen çok hoşnutsundur. bir şey yapmak gerekir ve sen düşünmek
zorundasın. işte zamanını bu şekilde doldurmuş oluyorsun. sana iş çıktı.
yetersiz ve acemi
olduğun düşüncesi seni hareketsizleştirir. kalırsın o şekilde. kalmak
istiyordun. insan tembel bir varlıktır. yalnız tembellik için bir yalan bulmak
ister.
yalan, sorunların
olduğudur.
sen o kadar yeterli
olmak istersin ki ama niçin? sen gerçekten şaşılası bir şekilde yetkin olmak
istersin, peki neden? niçin sen tüm bu yetersizlikler ve sınırlamalar yüzünden
tatmin olmamaktasın?
Selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder