05.02.2013 00:00
“bak
düşün taşın”. metin eloğlu.
insanlar, yanlış yolu
seçiyor. seçilen yol, mutsuzluk yolu.
mutluluk teorik bir konu
değildir. insanı doğrudan ilgilendiriyor. insanlar üzgün, bunalımlı ve mutsuz
olmayı seçiyorlar. bu bir seçim.
mutlu musun?
bittabii ki hayır,
diyor. nasıl mutlu olabilirim ki, her şey çok kötüye gidiyor, iyi bir şey yok!
insanın yetiştiği ortam,
belirleyici oluyor. aile, okul, sokak, iş dünyası, kurum kültürü, piyasa.
insan mutsuzsa mutsuz
olmasından bir şey elde ediyor. mutsuz olmak kârlı bir durum. eğer mutluysan
hep kaybediyorsun, mutsuzsan kazanıyorsun.
çocuk, sezer. ne zaman
mutsuz olsa etrafındakiler çocuğa sempati duyar. şeker verir. parka götürür.
herkes ona karşı sevecen davranır. çocuk, sevildiğini hisseder. ne zaman mutsuz
olsa kendisi ile daha çok ilgilenilir. İlgi, egonun besinidir. enerji, verir.
eğer herkes sana
bakıyorsa, kendini önemli görmeye başlarsın. insanlara inanırsın, bakışlarına.
eğer kimse sana bakmıyorsa adeta orada değilmiş gibi hissedersin, sanki yoksun,
hiç var olmadın.
ego ilişkilerde var
olur. insanların sana olan ilgisi arttıkça daha fazla daha fazla ego elde
edersin. eğer herkes seni tamamen unutmuşsa ego nasıl varolabilir? sen
varolduğunu nasıl hissedeceksin. eskiden kulüpler vardı. insanlar kendilerini
orada tanıtırlardı, tanınırlardı. şimdi, sosyal medya var.
çocuk, ilk günden
politika öğrenmeye başlar. politika şu. mutsuz görün, sonra sempati kazan, herkes
sana ilgi göstersin. hasta görün –önemli olursun. sürekli bir ağlama hâlinde
ol. hata bir çocuk diktatör olur, tüm aile onu izlemek sorunda kalır.
mutluyken kimse onu
dinlemez. sağlıklı ise kimse ona aldırmaz. mükemmel iken kimse ilgi göstermez.
insan ben baştan yaşamın
mutsuz, hüzünlü, karamsar, karanlık yönünü seçer.
diğer olay şudur. mutlu
olduğunda, neşeli olduğunda, çoşkulu olduğunda herkes seni kıskanır. kıskançlık
herkesin düşmanca tavır takınması, kimsenin dostça davranmaması anlamına gelir.
o ânda herkes bir düşmandır. böylece herkesin sana muhalif olması için o kadar
neşeli olmamayı insan, öğreniyor.
insan; sevincini
saklamayı, gülmemeyi öğreniyor.
gülen insanlara bak. çok
hesaplı gülerler. içten kahkaha atmazlar. önce sana bakarlar, sonra yargılarlar.
az gülerler, senin sınırladığın kadar, tuhaf kaçmayacak kadar, kimsenin
kıskanmayacağı kadar.
gülmek, yasak. kahkaha,
yok. çoşku, iyi karşılanmaz. mutsuzsan kimse delirdiğini düşünmez, çoşku içinde
dans ediyorsan herkes delirdiğini düşünür.
birisi mutsuzsa herşey
yolundadır. mutlu ise, sorun vardır. kıskançlık devreye girer.
insanların birbirlerine
yaptıkları fenalıkların gerisinde bir neden olarak kıskançlık. insanlar,
kıskançlık yüzünden yargılarlar. mahkûm ederler. kıskançlık yüzünden onu eski
hâline getirmek için her yolu denerler. psikiyatrisler o insanın normal
mutsuzluğuna kavuşmasına yardım ederler.
insanlar mutlu ise
onları savaşa sürükleyemezsiniz. mutlu insanları borçlandırmak imkânsızdır.
mutlu insanları yoldan çıkarmak imkânsızdır. insanlar mutluysa onları paraya
takıntılı hâle getiremezsiniz. tüm yaşamlarını para toplamak için harcamazlar.
bir insanın tüm hayatını mahvetmesi, yaşamından para için vazgeçmesi, ölerek
para toplaması. ve öldüğünde paralar kalır.
bu tamamen bir
çılgınlıktır.
eğer insanlar çoşkulu
olurlarsa toplumun bütün gidişatı değişmez zorunda kalır. the toplum mutsuzluk
üzerine kurulu. mutsuzluk the toplum için bir yatırım.
çocukların mutsuz bir
insan hâline getiriliyorlar.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder