07.01.2013 01:01
“kadın sevinç iç’inde/ abdest alıyor”. cihat duman.
dünya görüşü, ideoloji,
gelenek, model, paradigma ve tarz, diye bir şey vardır.
merkezde sermaye var.
ideoloji, sermaye karşısındaki yerdir. tehlikeli ve gerekli.
sermayenin ne olduğunu
anlamadan bir dünya görüşü sahibi olmak, geçici ve saf bir durumdur. ifadesiz.
batı’ya karşı olanların
sermaye sistemine karşı olmadıkları, doğu’da çok görüldü. doğu, geçici doğu.
adam, muhafazakâr ve
batı’ya karşı. adam’ın bir sorunu var, sermaye sisteminden yana. sermaye
sisteminden yana olmak, sermaye sahibi olmak sorun değil. the sorun,
sermaye sahibinin batı’ya karşı olmasıdır. çelişki, sorun.
türk milliyetçisi,
islamcı, yerli olandan yana olan, köylü, işçi, esnaf, sermayeye karşı mı? karşı
değilse, sorun yok. karşı ise, batı’dan yana olmak ne anlama geliyor? bir
çelişki.
batı’dan yana olanların,
kapitalizmden ve batı uygurlığından, devlet kapitalizminden yana olmaları
beklenir, türkiya’da öyle de oldu. iktisadi gelişme açısından, 1930’lu yıllar
ve 1960’lı yıllar, böyledir.
bir: yerli olanı sevmek,
yerli olandan yana olmak anlamına gelmiyor. iyi niyet yalnzıca yüksek bilinç
ile işlediğinde bir anlam ifade eder, edebilir. iki: batı’ya karşı olmak için
batı’yı bilmek gerek/ batı, kapitalizmdir. sermaye düzenidir.
zenginden mi fakirden mi
yanasınız?
müslümanlar teorik
olarak eşit olabilirler, eşittirler. kendi aralarında. meselâ, oy verirken.
materyal anlamında değil. toplum ve devlet önünde. varsayalım ki. fark, sermaye
farkıdır. sermaye sahibi olan ile olmayan arasındaki çelişki. çelişki nedir?
çelişki, zenginin sermaye sahibi olmasının nedeni fakirin sermaye sahibi
olmamasıdır. ikisi arasındaki ilişki birisinin artısı diğerinin eksisi olarak
çalışır. aradaki fark, yalnızca, sermayenin büyümesi kadardır.
zenginden alıp fakire
vermek ve iktisadi kriz, kapitalizmi ortadan kaldırmaz. sermaye el
değiştebilir, gelir dağılımı yeniden dağıtılabilir, ülke dışa açılabilir/
kapatılabilir. tarihte oldu. kapitalizm, sistem olarak kaldı ve çalışmaya devam
etti.
bir yazar, saatlerce
konuştu, batı’ya dair, batı nedir, içinde bir kez dahi kapitalizm kelimesi
geçmedi.
sermaye nedir?
meselâ makine, toprak,
para, banka, yabancı para mı?
bittabii ki, değil.
sermaye bir rejim/
sistem/ düzendir. üretim aracı sahipleri ile işçi arasındaki ilişkinin rejimi/
sistemi/ düzeni.
the ilişki, dünyanın her
yerinde kural olarak aynı çalışır. şili’de ve çin’de, iran’da ve afganistan’da.
işçinin ve sermaye sahibinin marxist ya da müslüman olması the ilişkiyi
değiştirmez. mekanizma, aynıdır.
sermaye sahini kötü ya
da iyi kalpli olabilir, değişen bir şey olmaz, işçisini sömürmek durumundadır.
the sistem bir sömürü sistemidir.
sermayeye karşı olmanın
bir anlamı yok. karşı olunması gereken sermaye düzeni oluyor.
mesele, iktisadi değil
siyasidir. Yalnız siyasi olan iktisadi olanın diğer yüzüdür.
iktisat ve siyaset iki
ayrı şey değildir.
selâm ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder