30.08.2012 12:43
“yanlış
kabul edilmediği sürece, bir yanılsamanın değeri bir gerekliğin değeriyle tam
olarak aynıdır. ama yanılsama bir kez yanılsama olarak görülürse, artık yanılsama
niteliğini yitirir. demek oluyor ki, ancak ve ancak yanılsama kavramının
kendisi, kendi başına yanılsamadır”. baudrillard.
“gerçek, yanılsama içinde
kaybolmaz, bütünsel gerçeklik içinde kaybolan, yanılsamadır”. baudrillard.
karşıdan gelen bir genç bir adam,
bulvar’da, mükemmel bir aksan ile italyanca konuşuyor, yüzü temiz, elinde
kahve, yabancı gazete, roma sokaklarında yürüyen sade bir romalı. genç adam’ın
merkezinde sorunlar yok bir idea var. bu nedenle, genç adam başka bir yerde.
karşılaşma tekrarlandı. birden çok
karşılaşmada ilk karşılama aranır. ilkinde yoğunlaşmış olan öz belirler.
park’ta oturuyor, bir kanepe üstünde
uyurken gördüm. elinde gazete, kitaplar. konforlu bir sofa üstünde çocuklarının
seslerini dinlerken uyuyakalmış bir baba huzuruna sahip bir yüz. tam olarak
güvenli ve geçiciliğinin keyfine sahip. burada ve şimdi, geçici.
kapitalizmin baskısı tarafından ortaya
çıkan güç ve düş gücünün yarattığı bir gerçeklik sahibi genç adamla kahve
içtik. almanya doğumlu. türk. alman eğitim sisteminde başarılı oluyor.
isviçre’nin italya sınırında bir kentte bankacılık ve finans okuyor. isviçre’de
büyük bir banka’da çalışırken finans krizinden sonra işsiz kalıyor. türkiya’ya
geliyor. kimsesi yok. gözlüğünün tek camı kırık, yaptıramıyor. mükemmel türkçe,
ingilizce, almanca, İtalyanca, konuşuyor.
genç adam modernliğin özgün versiyonu.
yalnız ve yalnızlığı sorun değil. ütopya sahibi ve yarışmıyor. reddiyor. taklit
değil. kavramak ve hiçliğe doğru sadeleşmek.
almanya ve isviçre’yi öldürmeye
çalışıyor ya da her ân iki ülkeden birine dönebilir. gerçekliğin katili olmak
ya da intihar etmek arasında bir yerde iken sakince bekliyor.
bir bilinç olayı değil. bir tarz.
insanın kendi varoluşuna inanması
gerektiği fikri yalnızca bir fikir. iyi fikir. ve karşılığı yok. insanın savaşa
karşı olmamasının nedeni, ölmek isteği. yokluğunun fiziki onaylanması.
bilinç, ânlık bir varoluş yansıması
değil. gecikmeli. bir zaman, birden çok zaman gecikmesi ile devrede.
gerçekliğin meydan okuması karşısında zihin önceki/tarihi algılama yöntemini
kullanır. kullanmak durumunda. başka bir seçeceği yok. olayların bilinç dışı
etmenlerle açıklanmasının bir gerçekliği var.
kesin ve çelişkili bir gerçeklik
tarafından dışlanmış olmak. bir kerede ve sonsuza kadar.
levi-strauss iki ayrı kültürden söz
eder. içe atan, emen, yiyip yutan kültürler. ve kusan, dışa atan, dışlayan
kültürler.
bilinç gecikmesine mahâl vermeden
hareket etmeli.
selâm ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder