kendini yalnız hissedenlerin ülkesi


 21.06.2012 00:07

“sonsuz olduğuna inandığım iki şey var. evren ve insan aptallığı. ilkinden bir miktar şüpheliyim. ikincisinden asla”. einstein.

mühendis, canlı’yı kavrayamaz.
mühendis olmaya girişmek büyük risk almaktır. ahlâki bir risk. mühendis, müdahale eder.
bir mühendis olduğumuzu varsayalım. inşaat olayında temel diye bir şey var. temel, ilk seviye. herşey temel sağlam olmalı. benzer şekilde, lastik sağlam değilse fren çalışmaz.
insanlar hissediyor: temel sağlam olmalı.
temel, ilk olan her şey.
teori. insan varlığında temel ilk iki yaş.
ilki iki yaş temelin atıldığı devre oluyor.
ilk iki yıldaki küçük bir yanlışlık hayatın sonuna kadar her şeyin anlaşılmaz, saçma ve mutsuzluk olmasına neden oluyor.
batılılar çocuklarına başka yaklaşırlar.
şöyle. çocuk hastanede doğar, eve getirilir ve önceden hazırlanmış odasına bırakılır. çocuk, 40 gün bütün gece ağlar. anne karnını doyurur ve temizliğini yapar. çocuk gece tek başına uyur, kundaklanmaz, piş piş yapılmaz, mıncıklanmaz. çocuğa dokunulmaz.
o çocuk bir yaşında babası ile uluslararası uçar, saatlerce havaalanında ağlamadan bekler, ilk gördüğü ağaca çıkmaya çalışmaz ve ilk gördüğü karıncayı ezmez.
6 yaşına geldiğinde can sıkıntısı hastalığına yakalanmaz.
batı’da çocuklara beklemesi öğretilir. batılı beklemesini bilen demektir.
türkiya her ay 100 bin tane cep telefonu makinesi ithal ediyor.  cep telefonu şirketleri tahminlerinden çok daha çok kâr ediyorlar.
türklerin canı sıkılıyor.
baudrillard’ın dediğine göre, her şey mükemmel olduğunda dil gereksizdir.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder