sağ sol tanımı/ kapitalizme geçiş/ geçmeyiş/ geçemeyiş


 07.09.2012 06:09

 ‘özgürlük, (…) bizi birbirimizden ayıran uzaklığı korumaktır’. nietzsche.

bir arkadaşım, kapitalisttir, kendisini solcu olarak tanımlıyor. işçilerini sömürüp sömürmediğini sordu. bana sordu.
bu arkadaşım, mülkiye’nin maliye bölümünden mezun. makro iktisat, mikro iktisat, iktisadi büyüme, siyasal düşünceler tarihi, maliye teorisi, vergi, bütçe, para-banka, iktisadi doktrinler tarihi, ve başka kırk dersten daha geçer not aldı ve okulu bitirdi. bir diploma aldı. şirketi var ve birkaç milyon kazandı.
garip tabiiki.
bir patron, iyi insan olabilir. bir patronun iyi insan olması işçilerini sömürmesine engel değildir. patron o kadar iyi bir insan olabilir ki işçilerini sömürmek istemiyordur. sonuca bakmak gerekiyor. ortada bir kâr var mı? var. o kâr, ‘normal kâr’ ise, sorun yok. ‘aşırı kâr’ ise, sömürü vardır. normal olarak, sömürü vardır. doğal olarak.
sağda mıyız solda mı?
sağda ya da solda olmak gerekiyor mu?
sağ ve sol nereye göre? nerenin sağı nerenin solu?
cemil meriç, aklının solda, kalbinin sağda, olduğunu söylemişti.
sağ ve sol, türkiya’da, başka yerde değil türkiya’da, bir projedir. bir: avrupa’da var, bizde de olsun, merakından. iki: dünya sisteminin türkiya’da uyguladığı bir iktidar teknolojisi. üç: ikisi birden. birisi üstten, öteki alttan.
garip olan nedir?
kavram ve kelime arasındaki fark.
sömürü nedir, nasıl ölçülür, sömürü neden vardır, sömürü nelere yol açar, sömüren farkında mıdır, sömürülen olayı görür mü, devlet nerededir, vergi nedir, uluslararası sermaye nedir, yeniden üretim neden gereklidir, ara malı ve yatırım malı, işletmelerde kuruluş yeri seçimi, kâr, rant, sermaye, faiz, ücret, nedir, nasıl belirlenir ve başka şeyler.
şartlar, tarihi ve coğrafi şartlar, sosyal yapı, üretim ilişkileri, nüfus yapısı, zihinsel yapı.
burjuva sınıfının yapısı, edebiyat ve şiir, inanç dünyası, destanlar, ölüm karşısında insanların durumu.
bizde, osmanlı’da, kapitalizme geçiş/ geçmeyiş/ geçemeyiş meselesinde müslüman bir burjuva sınıfının olup olmadığı tartışması önemlidir.
çağlar keyder, türkiye’de devlet ve sınıflar, isimli kitabında, osmanlı’da burjuva sınıfının çoğunlukla gayrimüslimlerden oluştuğunu, birinci dünya savaşı ve kurtuluş savaşından sonra ise söz konusu sınıfın türkiya’dan gitmesi ile bürokrasinin iktidarını, zayıf müslüman burjuvaziye karşı koruduğunu ileri sürüyor.
sabri ülgener,  neden bir müslüman burjuvazinin osmanlı’da doğmadığını açıklıyor.
ülgener: ‘yakın şark dünyası, nesci altında fazlasile mevcut olan kazanç insiyakini zamanla normal bir kâr ve teşebbüs zihniyetine doğru kanallamak imkânlarını elde edebilmiş midir? kuvvetlerini sağa sola dağıtmayarak mazbut, rasyonel bir teşebbüs formu içine yığmak ve biriktirmek manasına iktisadi rasyonalizm bize hangi ölçüde nasip olmuş veya ne gibi sebeplerle daha başlangıçta durdurulmuştur’.
yakın devrede devletin globalleşme dinamiklerini desteklemesi gibi, osmanlı devleti, sermaye birikimine karşı ve çeşitli sebeplerle daha başlangıçta durduruluyor.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder