a mas



 29.10.2012 06:10

 “bütün zaman tecrübemiz sıkıntı ile vecd arasında cereyan eder”. cioran.

bir maserati satın aldım.
direksiyon, küçük, vites kolu en doğru yerde ve göstergeler şaşırtıcı. motor gücü, tork, tam istediğim kadar. fazla değil. iç tasarım eroik. dış görünüşü kaba, çirkin ve saklayıcı.
bir kasabada yaşıyorum.  burası öteki roma.
the kasaba’da masereti ile dolaşmak dikkat çekici olmadı. her şey tam istediğim gibi. trafikte yanımdaki araçta bulunan üç kadından iki tanesi bakıp güldüler. ne demiş olabilirler ki benim hakkımda? yüzüm herhangi bir yüze benzemiyor. 
allah’ım levinas’la karşılaştırdığınız için şükür. 
allah kelimesi önemli. türkçe’deki en önemli kelimeler –a ile başlıyor. allah, âşk, anne, anadolu, ankara, âmin, daha ne olsun. bir de a dergisi vardı, babamın kütüphanesi’nde eski sayılarını okudum/ çocuktum. çocukken her şeyin çok güzel olduğunu düşünüyorum/ o  devredeyim.  hayatımın ikinci yarısı.
maserati’yi satın almam iyi oldu. istediklerimi yapacağım, teorisinin ilk uygulaması. İkinci uygulaması ise daha heyecanlı oldu. bugün, asansörde, âşık olduğum kıza rastladım. şöyle oldu, tek başıma idim, makine durdu, kız girdi, ne yaptığını sordum, modelleme, dedi, mükemmel, dedim, mezuniyet, odtü, dedi, kapı kapandı, bütün hayatım boyunca âşık olduğum kız, kapı açıldı, indim, elimi kaldırım. her şey on saniye sürdü, çok mutlu oldum. kendimdim.
maserati ile kemim olmamın ilişkisi var, ilişki nedensellik değil. the ilişki, gözlemsel. o oldu, bir de bu oldu.
istediklerimi yapmaya karar verdiğimin ilk günü, bugün. amaç, bir duygunun şeyler arasında bir şeye dönüşmek üzere duygu olarak kaybolmasıdır.  yalnızca kaybolduğumda unutmam gerekenleri unutabiliyorum. duygunun sessiz bir dağılma ile buharlaşması. Soyutlama yapmamı gerektirmeyecek olan  hakikat irtibatı.
maserati’nin hız gücü değil olağanüstü olan. olağanüstü durum, sadelik’tir. picasso bir çocuğun çizdiğini çizebilmek için kırkı sene çalıştım, dedi.  ismet özel, neyi kaybettiğini hatırla, dediğinde bir şey söyledi.
çocuk, sade ve doğrudan. ve hiçbir şey belli etmez. çocuk düşmanlığının nedeni işte bu.
maserati, âşık olduğum kadın ve çocuk. esrar dolu bir sıfır.
İçinde bulunduğumuz ikibinli yılların başlarında rüyamda neden roma kralı fatih sultan mehmet’i göremiyorum,  içimde dert oldu. efendimize baudrillard’dan söz etmek isterdim.
genetik sermaye birikimi nedeni ile sıkıntı yaşıyorum the kasaba’da. maserati, imkân. bir ayakkabı gibi.
baudrillard: “tersine işleyen bir muhasebeye bağlandıktan sonra, artık gerçek anlamda ne bir geçmiş ne de zaman vardır. sizi sondan ayıran saniyeler hesaplanıyorsa eğer, her şey zaten bitmiş demektir. bu  azalan muhasebenin ve elimizde kalmış zaman diliminin hoş ve ürküntücü hazzı üzerinde belki de 2000 yılının gölgesidir”.

selâm ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder