08.02.2013 00:05
“sırası mı üşenmenin/ o eski gözlerini de sıpıtıversen”. metin eloğlu.
türkiya’da araba
kullanmak imkânsızdır.
araba kullanmak, yanlış
bir adlandırma. araba, kullanılmaz. ingilizler, drive etmek, der. bir fill.
türkiya’da araba
kullanmak imkânsızdır, çünkü türklerde araba ve yol kavramları yok. bir. türk,
makine’yı bir canlı varsayıyor, makinanın uçması kaçması yok olması bekleniyor.
yol, bir matris olarak yol, ilişki ve bağlantı olarak yol, yok sayılıyor. ihlâl
ve yeni tanımlar. iki: kural yok. türk, kuralın batı’dan gelmiş kuralın
gereksiz, yanlış ve erkekliğe/insanlığa aykırı olduğuna inanıyor. emniyet kemeri
takmıyor. üç: zarafet. iki türk kaşılaştığında, büyük olasılıkla, göz göze
gelinmiyor, göz teması kurularak bir yol alma verme ilişkisi kurulmuyor,
arabanın burnu çıkartılıyor, sen benim kim olduğumu biliyor musun ilkesi,
devrede. dört: tereddüt. batı insanın kendi çıkarları peşinde koştuğu varsayımı
ile oluşturulmuş bir hukuk sistemine sahiptir. insan, korunur. öteki
insanlardan, toplumdan ve devletten. trafikte treddüt yok. doğrudan
geliyor üstünüze. fransız terör örgütü gibi, doğrudan eylem.
trafik, yalnızca araçlar
arası ilişki biçimi değildir. insanlar kaldırımda –ki türklerde kaldırım yerine
kaldırım olduğu söylenen yerler vardır- yürüyemiyorlar, asansöre binmek, ondan
inmek, onun doğru düğmesine basmak büyük olasılıkla problemli.
ve kelimeler arası
trafik. siz bir şey söylüyorsunuz, karşınızdaki başka bir şey söylüyor. bi
dakka burada bir şey duydum, demek yok. bir mübalağa hastalığı. altta kalmamak
hareketi, olayı kişiselleştirmek eğilimi, savunmaya geçmek.
ve anlatılan olay,
türklerde hiçleştirilir. öldürülür.
türklerde konuşmak
imkânsızdır.
the imkânsızlık
varsayılmalı. bir gerekçe olarak değil, tedbir olarak kullanılmalıdır.
ortada çözülebilir bir
problem yok. bir durum var.
önümde bekleyen ve yolu
işgal eden bir kişiye bir şey söylemiyorum, yanıtını biliyorum. ânında
uyduruyor. bir çocuk gibi.
pardon, pek yok.
babaannem, yol’da namaz
olmaz/ çünkü yol’da gavurun hâkkı vardır, demişti.
türklerde yol işgal
altında. yol ve kelime.
milyonlarca insan,
insanların çoğunluğu, poltik açıdan tarafsızdır, hiçbir şeye karar veremezler.
İnsanlar neden kararsız kalırlar? çünkü insanlara çocuklularının ilk
yıllarından itibaren hiç hata yapmamaları söylenmiştir. hata, yasaklanmıştır.
dünyanın her ülkesinde
geçerli bir doktrin bu. ve çok tehlikeli.
atatürk, türklere,
çocuk, derdi.
büyümek, olgunlaşmak,
hayatın ne olduğunu bilmek istiyor musunuz?
hayata dahil olun,
kendinizi adayın, izleyici olarak kalmayın, beklemeyin. elinize bir kağıt bir
kalem alın, bir başvuru yapın.
beklemek, insanı
ahlâksız yapar.
bırakın çocuklar hata
yapmak özgürlüğüne sahip olsunlar. çocuğu çocuk olarak tutan bir millet,
olgunlaşamaz. karar veremez, sahip çıkamaz, karşı çıkamaz, yaşayamaz.
çocukları yetiştirmeyin.
bırakın, çocuklar büyüsün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder